TKD YAYINLARI

Avrupa Kalp Yetersizliği Farkındalık Günü etkinliklerimize davetlisiniz.

tkd.org.tr




Değerli Kalp Dostumuz,

Türk toplumunun kalp ve damar sağlığının korunmasını amaçlayan Türk Kardiyoloji Derneği ve Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu’nun bu çerçevedeki hedeflerinden biri de hekimler ve toplum arasında kalp yetersizliği farkındalığını arttırmaktır.

Kalp yetersizliği gelişimini engellemek, ilerlemesini yavaşlatmak ve yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini yükseltmek hekimlerin ve toplumun kalp yetersizliği konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlenmesi ile mümkün olabilecektir. Her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında olduğu gibi bu yıl da 10-12 Mayıs 2013 tarihleri arasında Avrupa ülkelerinde Kalp Yetersizliği Farkındalık Günü etkinlikleri düzenlenmektedir; TKD- Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu da bu etkinliklere katılmaktadır.

Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu’muzun düzenlediği, basın ve yayın kuruluşları aracılığı ile kalp yetersizliği farkındalığının toplum gündemine de taşınacağı etkinlikler kapsamında hastalara dağıtılmak üzere hazırlanan 2 sayfalık Kalp Yetersizliği Hasta Bilgilendirme Broşürü ile daha ayrıntılı hazırlanan Toplum İçin Bilgiler kılavuzuna Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu web sayfasından ulaşılabilir.

Ayrıca kardiyologlar ve tüm ilgili alanlardan hekim meslektaşlarımız için, 8 Mayıs 2013 Çarşamba günü saat 12:00-13:00 arasında yayınlanacak olan Bu Hafta Sizdeyiz programında Diyastolik Kalp Yetersizliği: Nasıl Tanıyalım? Nasıl Tedavi Edelim? konusunu canlı yayında işleyeceğiz. Bu program Türk Tabipleri Birliği-Sürekli Tıp Eğitimi kredisine de sahiptir.

Sağlıklı kalplerle geleceğe  hedefimize hep birlikte ulaşmak dileği ve saygılarımızla.

 

 

Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol           Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu

TKD Genel Sekreteri                         Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı

 

 

Türk Kardiyoloji Derneği

Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu

KALP YETERSİZLİĞİ GÜNÜ, 10-12 Mayıs 2013

BASIN AÇIKLAMASI

“Kalp Yetersizliğinde Yaşam Beklentisi, Pek Çok Kanserden Daha Kötüdür”

Her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında birçok ülkede “Kalp Yetersizliği Günü” etkinlikleri düzenlenmektedir. Kalp Yetersizliği Günü'nün temel amaçları, kalp yetersizliğinin toplumda ki farkındalığını arttırmak, korunma, erken tanı, belirtiler, uygun tedavi ve yaşam biçimi değişikliklerini vurgulayarak toplumun kalp yetersizliği konusunda bilinçlenmesini sağlamaktır. Türk toplumunun kalp damar sağlığının korunmasını hedef olarak belirlemiş olan Türk Kardiyoloji Derneği’nin Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu toplumda kalp yetersizliği farkındalığını arttırmak amacıyla Kalp Yetersizliği Günü etkinlikleri düzenlemektedir.

Kalp yetersizliğinin görülme oranları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde giderek artmaktadır. Önümüzdeki 15-20 yıl içinde toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Hayat boyu tedavi gereksinimi, sık hastaneye yatma ihtiyacı, komplike ve pahalı cihaz tedavisi uygulamaları nedeniyle aynı zamanda sağlık ekonomisi üzerine yüksek maliyetler getirmektedir.

Kalp yetersizliğinin giderek artan oranlarda görülmesinin önemli nedenleri vardır. Günümüz modern tedavi yöntemleriyle kalp krizi, kalp damar hastalığı, kalp kapak hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığına bağlı ölümler engellenebilmekte ve yaşam süresi uzamaktadır. Ancak bu hastaların büyük bölümünde zamanla kalp yetersizliği gelişmektedir. Dolayısıyla bu hastalıkların son açtığı kapı kalp yetersizliğidir. En önemli faktörlerden bir diğeri de toplumların yaşlanmasıdır. Yaş ilerledikçe kalp yetersizliği görülme oranı artış göstermektedir. 40 yaş sonrası yaşam boyu kalp yetersizliği gelişme riski %20’dir. Toplumda kalp yetersizliği görülme oranı genel olarak %2-3 iken, 70 yaş sonrası bu oran %10’a, 80 yaş sonrası %15-20’lere çıkmaktadır. Ülkemizde yaşam süresi son 15-20 yıl içinde yaklaşık 10 yıl uzamıştır. Yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Önümüzdeki 10 yıl içinde de 2 kat daha fazla artması beklenmektedir. 60 yaş üzeri nüfusumuz bugün 7.5 milyondur ancak 2023 yılında 14-15 milyon olacağı öngörülmektedir. Kalp yetersizliği olgularının %50’ye yakın bölümü 60 yaşın üstündeki bireylerdir. Bugün için Avrupa ülkelerinde 15 milyon, Amerika Birleşik Devletlerinde 6 milyon, ülkemizde ise 3 milyon kalp yetersizliği hastasının olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakamın önümüzdeki 10 yıl içinde en azından 2-3 kat artacağı öngörülmektedir.

Kalp yetersizliği kendini başlıca nefes darlığı, ayaklarda şişme ve çabuk yorulma şeklinde gösteren klinik bir tablodur. Bunun yanında öksürük, iştahsızlık, vücut ağırlığında değişiklik, gece sık idrara çıkma, yorgunluk bitkinlik de görülebilen yakınmaları oluşturur. Çoğunlukla bu yakınmalar başka nedenlere yorumlanarak atlanmaktadır. Aslında bu yakınmalar ortaya çıkmadan uzun süre önce kalp yetersizliğine zemin hazırlayan faktörler nedeniyle kalp de yapısal değişiklikler başlamakta ve yıllar sonra kalp yetersizliği belirgin hale gelmektedir. Yakınmaları ortaya çıkmış olgular aslında buzdağının su üstünde kalan kısmı gibi düşünülebilir. Bu da kalp yetersizliğine adım atmaya hazır potansiyel büyük bir hasta grubunun olduğu anlamına gelir. Bugün için ülkemizde 9 milyon kişinin kalp yetersizliği gelişimi açısından risk altında olduğu tahmin edilmektedir.

Hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite, kalp damar hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kalp kapak hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı veya doğumsal kalp hastalığı, kalp yetersizliğine zemin hazırlayan durumlardır. Dolayısıyla bu olgular kalp yetersizliği için risk altında olan, bir başka deyişle kalp yetersizliğine aday olgulardır. Bu hastalıkların zamanında tespiti ve tedavisi kalp yetersizliğine gidişi önler veya yavaşlatır. Bu nedenle yakınmalar ortaya çıkmadan önceki dönemlerde yapılacak girişimler ile kalp yetersizliği önlenebilir bir hastalıktır.

Kalp yetersizliği ortaya çıkmış yakınmaları başlamış olan olgu grubunda, erken tanı, hastalığın ciddiyetinin ortaya konması ve buna göre oluşturulacak tedavi planının yakın takip altında uygulanması ölüm oranlarının azaltılması açısından önem arzeder. Bu hastalarda ilaç tedavisine ek olarak yaşam tarzı değişiklikleri (tuzsuz diyet,  sebze meyve ağırlıklı beslenme, kilo kontrolü, düzenli egzersiz programları vb) ve gerekli olgularda kalp pili tedavisi veya kalp şoklama cihazlarının uygulanması yaşam kalitesinin düzeltilmesi ve ölümlerin azaltılmasında etkilidirler. Bu hastaların en önemli sorunlarından bir tanesi de sık hastaneye yatış ihtiyacının ortaya çıkmasıdır. Hastane yatışlarının azaltılması da ancak hastalık konusunda eğitilmiş bilinçli hasta ve hasta yakınları ile mümkün olabilir.

Kalp yetersizliği yaşam boyu devam eden kronik bir hastalıktır. Nadiren veya düzeltilebilir bir nedene bağlı gelişmişse normale dönebilir. Yaşam beklentisi, prostat kanseri, kalın bağırsak kanseri, deri kanserleri, meme kanseri, rahim kanseri gibi pek çok kanser türünden daha kötüdür. 5 yıllık yaşam şansı %50’dir. Ciddi nefes darlığı olan ve günlük aktivitesi belirgin kısıtlanmış olanlarda ise 1 yıllık yaşam beklentisi %50’dir. Kalp yetersizliği gelişimini engellemek, gelişmişse ilerlemesini yavaşlatmak ve ileri olgularda yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini yükseltmek toplumun kalp yetersizliği konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlenmesi ile mümkün olabilir.

Prof Dr Yüksel Çavuşoğlu
Türk Kardiyoloji Derneği Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı

 

KALP YETERSİZLİĞİ NEDİR?

Kalp yetersizliği, kalbin vücudun ihtiyacını sağlayacak kadar kanı pompalayamaması sonucu akciğerler ve vücudun değişik bölgelerinde sıvı birikimiyle seyreden ciddi bir durumdur. Bununla birlikte, zamanında fark edilip uygun bir şekilde tedavi edilirse hastalar uzun ve kaliteli bir yaşam sürebilirler. Kalp yetersizliği gelişme riski, genellikle kalbin iş yükünün artmasına neden olan kalp damar hastalığı (mesela kalp krizi geçirmiş olmak), yüksek kan basıncı, kalp kapak hastalığı, kalp kası hastalığı veya iltihabı ve doğumsal kalp hastalığı gibi durumlarda artar. Kalp yetersizliği hastaları kendi klinik durumları ile ilgili değişiklikleri iyi takip ederek gerektiğinde doktorlarını bilgilendirmelidir.

Nefes darlığı: akciğerlerde sıvı birikimiyle oluşur. Hastalığın erken evrelerinde genellikle hareket ve aktivite sonrası gelişirken ileri evrelerde istirahatte de olmaya başlar. Geceleri veya yatar vaziyette nefes darlığı (hava açlığı) hissederseniz daha yüksek yastıkla yatmanız gerekebilir. Ancak rahatlama olmazsa doktorunuza başvurmalısınız.

Öksürük veya nefes verirken ıslık sesine benzer ses çıkması: genellikle akciğerlerde sıvı birikmesi sonucu oluşur. Ancak astım veya kronik bronşiti olanlarda da görülebilir.

Vücut Ağırlığında değişiklik: kalp yetersizliği olan hastalarda hızlı kilo değişimi (sıvı birikimine bağlı kilo alımı veya tedaviye bağlı kilo kaybı) sık görülmektedir. Her sabah tartılmanız ve 3 gün içerisinde 2 kilodan fazla kilo alırsanız doktorunuza başvurmanız gerekir.

Ayak bileklerinde şişlik: vücudunuzda sıvı birikmesi ayak bileklerinizde şişlik (ödem) şeklinde olabilir. Şişlik fazla olduğunda uyluk, baldırlar ve karnınızda da görülebilir. Doktorunuz, hastalığınızın durumuna göre günlük almanız gereken sıvı miktarı hakkında sizi bilgilendirecektir. Gerekirse kullandığınız diüretik (idrar söktürücü) ilaç dozunu değiştirebilir.

İştahsızlık: hastalığınızdan dolayı karaciğer ve karnınızda gelişen sıvı birikmesine bağlı olarak iştahsızlık, şişkinlik, hazımsızlık olabilir. Bu durumda az ve sık yemek önerilir.

Geceleri idrara çıkma ihtiyacı: geceleri yatağa uzandığınızda gün boyu ayaklarınızda biriken sıvı kan dolaşımına katılarak böbreklerden süzülen kan miktarını artırır. Bu durum gece idrara çıkma ihtiyacınızı veya sıklığınızı artırabilir. Akşam saatlerinden sonra sıvı alımını kısıtlamak ve yatmadan önce tuvalete gitmek gece idrar sıklığınızı azaltmada faydalı olabilir. Diüretik (idrar söktürücü) kullanıyorsanız, sabahları almak daha faydalıdır.

Depresyon ve anksiyete: kalp yetersizliği olanlarda depresyon, tedirginlik, huzursuzluk ve sıkıntı hissi yaygındır. Hastalığınızın semptomları sizin yorgun, bitkin ve sinirli hissetmenize neden olarak normal sosyal aktivitelere katılımınızı engelleyebilir.

Yorgunluk/bitkinlik: kaslarınızdaki oksijen ve beslenme yetersizliği daha çabuk yorulmanıza neden olur. Orta düzeyde ve düzenli egzersiz şikayetlerinizi azaltabilir.

Baş dönmesi/sersemlik: kalp yetersizliği olan hastaların baş dönmesi ve sersemlik hissi genelde kullandıkları ilaçlara bağlıdır. Ancak kalp ritim düzensizliği ve oturur veya yatar pozisyondan aniden ayağa kalkmak da bu şikayetlere sebep olabilir.

Kalp hızında artış: kalp yetersizliğinde, kalbiniz yeteri kadar kanı pompalayamadığından bu durumu telafi etmek için daha hızlı atar.

NELER KALP YETERSİZLİĞİNE NEDEN OLUR?

Geçmişte veya halen yaşadığınız bazı rahatsızlıklar kalbinizde hasara ve ekstra yüke neden olarak kalp yetersizliğine neden olabilir.

Kalp krizi: kalp yetersizliğinin en sık sebebidir. Kalp krizi sırasında kalbinizi besleyen damarlardan birisi tamamen tıkanır ve kalp kasınıza oksijen ve besin sunumu engellenir. Bundan etkilenen kalp kası hücreleri ölür. Kalbinizin geri kalan hücreleri aynı işi yapmak zorunda kalırlar ve kaldırabileceklerinden daha fazla bir iş yüküne maruz kalırlar.

Kalp damar hastalığı: damar duvarında oluşan kolesterol içeren plaktan dolayı kalbinizi besleyen damarlarınızdan bir veya daha fazlasında daralma meydana gelir. Bu daralma, kalp kasına ulaşan kan (dolayısıyla oksijen ve gerekli besinlerin) miktarında azalmaya neden olarak göğüs ağrısına neden olur. Bu durum, yaşam tarzı değişikliği ve tıbbi tedavi ile geciktirilebilir ve hatta önlenebilir.

Kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon): kan dolaşımını sürdürebilmek için kalbinizin daha fazla çalışmasına neden olur. Kan basıncının kontrolde olmaması kalp yetersizliği gelişme riskini artırır. Hipertansiyon tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Kalp kapağı hastalığı, kalp kası hastalığı veya iltihabı ve doğumsal kalp hastalığı: kalp kapakçıklarınızda problem varsa her kalp atımında düzgün açılamaz ve/veya kapanamazlar. Bu durumda kalbiniz yeterli miktardaki kanı doğru yönde pompalayabilmek için daha fazla çalışmak zorunda kalır ve kalp yetersizliği gelişme riski artar. Kardiyomiyopati denilen kalp kası hastalıklarında kalp kasında kalınlaşma, sertleşme veya kalpte büyüme gibi yapısal değişiklikler olur. Miyokardit, genellikle virüs enfeksiyonlarında görülen kalp kası iltihaplanmasıdır. Doğduğunuzda kalbiniz, kalp kapaklarınız veya kalp odacıklarınız normal gelişmemişse, kalbinizin çalışmasında veya kan akımında problemler oluşabilir. Bütün bu durumlarda kalbin yeteri kadar kan pompalaması zorlaşabilir ve kalp yetersizliği gelişebilir.

Akciğer, böbrek hastalıkları ve diğer durumlar: akciğer hastalığınız varsa kanınızdaki oksijen miktarı azalabilir ve kalbiniz daha fazla çalışmak zorunda kalabilir. Akciğer hastalıklarına bağlı oluşan kalp yetersizliği genellikle kalbinizin sağ tarafını etkiler ve karnınız ve ayaklarınızda sıvı birikimine neden olur. Böbrek yetmezliğinde sıvı ve tuz tutulumunu artıran hormonlar artar ve fazla sıvı birikimine neden olarak ödeme neden olurlar. Enfeksiyon, kansızlık, ritim bozukluğu, şeker hastalığı ve tiroid bezi bozuklukları kalp yetersizliğini kötüleştirebilir.

Kalp yetersizliğinde yaygın kullanılan testler: hastalığın öyküsü, fizik muayene, elektrokardiyografi, kan testleri, akciğer filmi, ekokardiyografi (kalp ultrasonu)dir. Kalp yetersizliği hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla bazen akciğer fonksiyon testi, egzersiz testi, manyetik rezonans görüntüleme, kalp kateterizasyonu, anjiyografi, nükleer tıp yöntemleri ve tomografi gibi incelemeler gerekebilir.

Kalp yetersizliği nasıl bir seyir izler? kalp yetersizliği genelikle zaman içerisinde yavaş yavaş kötüleşme eğilimi gösteren kronik ve ciddi bir rahatsızlıktır. Yaşam sürenizi kısaltabilir. Hastalığınızın dikkatli ve düzgün bir şekilde tedavisi hem yaşam kalitenizi hem de yaşam sürenizi artırır. 

Kalp yetersizliği ilaçları: genel sağlık durumunuz, hastalığın şiddeti ve şikayetlerinizin durumuna göre diüretikler (idrar söktürücü), anjiyotensin dönüştürücü enzim engelleyiciler, anjiyotensin reseptör blokerleri, beta blokerler, aldosteron blokerleri, digoksin, ritim düzenleyiciler, damar genişletici, kan sulandırıcı ve kolesterol düşürücü ilaçlar kullanılabilir.

Cihaz tedavisi ve cerrahi: kalp ritim anormalliği veya kalbin elektiriksel iletiminde problem varsa şikayetlerinizin azalması ve yaşam sürenizin uzaması için kalp pili denilen özel cihazlardan fayda görebilirsiniz. Bazen kalp damarınıza stent yerleştirilmesi, bypass operasyonu, kalp kapağı operasyonu veya kalp nakli operasyonu gerekebilir. 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Yaşam tarzına adaptasyon: kalp yetersizliği, yaşam boyu tedavi gerektiren kronik bir hastalıktır. Nadiren, tamamen normale döner.

Kilonuzu korumak: kalp yetersizliği vücut ağırlığınızda hızlı değişikliklere neden olabilir. Kısa zaman içerisinde istemsiz kilo kaybı ciddi bir durumun habercisi olabilir. Yeterli miktarda kalori almamaya, hareketsizliğe veya kalp yetersizliğinden dolayı kas kitlesi kaybına bağlı gelişebilir. Ayrıca idrar söktürücü ilaç dozunuzun fazla olduğu anlamına da gelebilir.

Tuz tüketimi: kalp yetersizliği hastalarında tuz tüketimini kontrol altına almak önemlidir. Tuz tüketimini azaltmak için öncelikle masalardan ve görünür yerlerden tuzlukları kaldırmak, daha fazla sebze meyve tüketmek, yağ oranı düşük ve işlenmemiş gıdaları tercih etmek, tahıl ve balık tüketimini artırmak gerekir.

Sıvı alımı: kalp yetersizlikli çoğu hastada günlük alınması gereken toplam sıvı miktarı 1.5-2 litre civarındadır (bu miktara su, çay, kahve, meyve suları, çorbalar, süt ve gazlı içecekler dahildir). Günlük sıvı tüketimini azaltmada büyük bardak ve kupa yerine küçük bardakları tercih etmek, bir defada fazla miktarda sıvı almak yerine az miktarda gün içerisine yaymak ve suyu ve meyveleri soğuk olarak tüketmek faydalı olabilir.

Alkol tüketimi: eşlik eden kalp hastalığınız olduğunda fazla miktarda alkol tüketmek kalp hızınızı ve kan basıncınızı yükseltir. Alkol bağımlılarında, alkolik kardiyomiyopati denilen kalp yetersizliğine sebep olabilir. Genel bir öneri olarak günlük alkol tüketiminin 1-2 bardağı geçmemesi önerilir (bir bardak içecek tipik olarak bir şişe bira veya bir kadeh şarabı veya benzer miktarda alkol içeren eşdeğerlerini ifade eder). Kalp yetersizliğine bağlı şikayetleriniz ciddi ise alkol tüketiminden tümüyle uzak durmalısınız.

Potasyum alımı: rahatsızlığınız için idrar söktürücü ilaç kullanıyorsanız potasyum kaybı olabilir. Bu durumda doktorunuz ilaçlarda değişiklik yapabilir veya muz, portakal, kuru erik, soya fasulyesi, patates, kavun, karpuz ve balık gibi potasyumdan zengin gıdaları tüketmenizi önerebilir. Potasyum düzeyiniz yüksekse potasyum kısıtlayıcı diyet de önerilebilir.

Yağ ve kolesterol: diyetinizin meyve, sebze, balık, kümes hayvanlarının eti, yağsız et, tahıl ve soyayı yeterli oranda içermesine ve tükettiğiniz yağların mümkün olduğu kadar doymamış yağlardan olmasına dikkat ediniz.

KALP YETERSİZLİĞİYLE YAŞAMAK

Doğru bir tedavi ve destek olduğu takdirde ve hastalığın durumuna göre sınırları bilmek kaydıyla kalp yetersizliği olan hastalar yapmak istedikleri faaliyetlerin çoğunu yapabilirler.

Aktivite ve egzersiz: kalp yetersizliği olan hastaların büyük çoğunluğunda faydalıdır. Egzersiz programına başlamadan, yaptığınız egzersizin miktarını artırmadan veya tipini değiştirmeden önce kalbinizin üzerine taşıyabileceğinden daha fazla yük yüklemediğinizden emin olmak için doktorunuza danışın. Egzersize her zaman ısınma hareketleriyle başlayın ve bitirirken tempoyu yavaş yavaş düşürün. Soğuk veya rüzgarlı havada ısınma hareketlerini dışarı çıkmadan önce yapmanız önerilir. Yürüyüş yapmak egzersiz için güzel bir başlangıçtır. Zaten yürüyüş yapıyorsanız, bisiklete binmeyi veya yüzmeyi deneyebilirsiniz. Her zaman yaptığınız aktiviteye yavaşça başlayın ve forma girdikçe miktar ve şiddeti tedricen artırın. Nefes darlığı, baş dönmesi, göğüs ağrısı, bulantı veya soğuk terleme hissederseniz yaptığınız egzersizi hemen durdurun. Ağır bir yemekten sonra veya uzun bir açlıktan sonra egzersiz yapmayın. Hafif bir yemekten 1-2 saat sonra egzersiz yapınız. Nefes tutma, direnç ve ani hareket gerektiren egzersizlerden kaçının.

Sigara içmek: kanınızın oksijen taşıma kapasitesini etkiler, kan basıncınızı artırır, damarlarınızda yağ birikimi ve tıkanıklık oluşumuna neden olur. Bütün bunlar kalp yetersizliğini olumsuz etkiler. Sigarayı bırakmak, hiçbir zaman geç değildir ve sigarayı bırakmak kalbiniz için çok faydalıdır. Sigarayı bırakmak için değişik yöntemler mevcuttur; 1. nikotin bandı, sakızı veya spreyi kullanmak, 2. yavaş yavaş günlük içtiğiniz sigara miktarını azaltmak, 3. yemek sonrası sigara içmek yerine dişlerinizi fırçalamak, 4. sigara içilen ortamlardan uzak durmak, 5. elinizi ve ağzınızı sakız çiğneyerek veya kağıt karalayarak oyalamak, 6. egzersizi artırmak ve daha aktif bir hayat sürmek, 7. küllüğünüzü boşaltmayın; bu size ne kadar çok sigara içtiğinizi ve ne kadar kötü bir koku yaydığını hatırlatacaktır, 8. özellikle sigara içenler olmak üzere aile bireylerinizi sigarayla mücadeleye dahil edin; başarı şansınız artacaktır.

Seyahat: kalp yetersizliğiniz kontrol altında ise hafif orta seviyeli seyahatinize bir engel yoktur. Uzun süreli seyahatlerde özellikle uçaklarda oturur vaziyette durmak ayak bileklerinizde şişmelere ve bazen kramplara neden olabilir. Ayaklarınızı düzenli olarak hareket ettirmek ve uçak içerisinde gezinmek faydalı olabilir. Bazı durumlarda doktorunuz uçuş sırasında damarlarınızda pıhtı oluşumunu önlemek için diz üstü destek çorapları giymenizi önerebilir. Seyahate çıktığınızda bütün ilaçlarınızı yanınıza alınız.

Araç kullanmak: kalp yetersizliği olan çoğu kişi güvenli bir şekilde araç kullanabilir ancak daha önce ritim bozukluğuna bağlı bilinç kaybı (bayılma) öyküsü olanlar doktoruna danışmalıdır. Şoförlük yapanların durumlarını gözden geçirmek gerekebilir ayrıca bazı ülkelerde kalp yetersizliği olanların şoförlük yapması yasaktır. Kalp pili olması genellikle araç kullanmaya ve şoförlük yapmaya engel değildir.

Çalışmak: çoğu kişide kalp yetersizliği yeteri kadar tedavi ve kontrol edilebilir ve hastalar uzun yıllar tam zamanlı olarak çalışmaya devam edebilirler. Kişi özelinde bakıldığında çalışabilmeyi kalp yetersizliğinin sebebi, ciddiyeti ve kişinin yaptığı iş belirler. İşinizin çalışma saatlerinde veya ağırlığında değişiklik yapılması gerekebilir. İşinizde giderek daha fazla zorlanmaya başlarsanız tedavinizde değişiklik gerekip gerekmediği konusunda doktorunuza danışabilirsiniz ve/veya iş ortamınızda durumunuza uygun değişiklik yapılabilip yapılamayacağı konusunda işvereninize başvurabilirsiniz.

Aşılanmak: grip ve zatürre gibi enfeksiyonlar hastalığınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Grip ve zatürreye karşı koruma sağlayacak güvenli aşılar mevcuttur.

Sosyal ilişkiler: kalp yetersizliğinin etkili tedavisi genelde bir takım oyunu gerektirir. Aile bireyleriniz sizi destekleyerek mümkün olduğu kadar aktif bir yaşam sürmenizde anahtar rol oynayabilirler. Kan basıncı ve kalp hızı ölçümü, ilaçlarınızın düzenlenmesi gibi tedavi planlarına aile bireylerinizi dahil ediniz. Ailenizle birlikte ortak aktiviteler düzenleyiniz (beraberce dışarı çıkmak, sağlıklı yemekler hazırlamak). Yardım kabul etmekle birlikte mümkün olduğu kadarıyla bağımsız kalmak istediğiniz konusunda onları bilgilendiriniz.

Cinsel yaşam ve kalp yetersizliği: çoğu hasta durumları kontrol altında olmak kaydıyla normal cinsel yaşamlarına devam edebilir. Aşağıdaki öneriler daha rahat ve güvenli bir cinsel yaşam için faydalı olabilir; 1. cinsel aktivite için stresli olmadığınız, dinlenmiş ve rahat olduğunuz zamanları seçin, 2. ağır bir yemekten sonra veya aşırı miktarda alkol aldıktan sonra cinsel aktiviteden kaçının, 3. cinsel aktivitenizi çok sıcak veya soğuk olmayan, bildiğiniz ve rahat hissettiğiniz bir ortamda yapınız. İlişki sırasında herhangi bir rahatsızlık, yorgunluk veya nefes darlığı hissederseniz ilişkiye devam etmeden önce bir süre dinleniniz. Sertleşme (impotans) veya boşalma gibi problemler için oldukça etkili tedavi yöntemlerinin olduğunu biliniz. Bu yöntemlerin çoğundan doktorunuzun onayı alınmak kaydıyla faydalanılabilir.