TKD YAYINLARI

14 Martların yeniden "bayram" olması umuduyla...

tkd.org.tr




Değerli Üyemiz,

Bu yıl "14 Mart Tıp Günü"nün yeniden "bayram" olacağı umudumuz tekrar yeşeriyor. Sorunları henüz dinleme evresinde bulunan yeni Sağlık Bakanımızın bu yeşeren umutları geliştirmesini bekliyoruz.

İbni Sina’larımızın açtığı çığırlarda tıp gerek bilimsel gerek teknolojik araştırmalarla tüm dünyada büyük bir hızda ilerlemesini sürdürürken ne yazık ki son yıllarda hekimlik Türkiye’de neredeyse aynı hızla değersizleştirildi. Özveriyle toplum sağlığı için çalışan hekimler hastalara ve hasta yakınlarına hedef gösterildi. Bilimsel araştırmalar neredeyse cezalandırılır oldu. Yeni bilgi ve tekniklerin öğrenilmesi için elzem olan Mezuniyet Sonrası Eğitim Çalışmalarını düzenlemek, bu çalışmalara katılmak neredeyse yasaklandı denilecek kadar kısıtlandı.

Çağdaş kardiyoloji uzmanlık eğitimine yetmeyen 5 yıllık sürenin 4 yıla indirilmesi kararı, bu yılın 14 Mart’ında hala düzeltilmedi. Bu durum, kardiyoloji eğitimindeki 6 yıllık Avrupa standartlarıyla tam bir uyumsuzluk oluşturuyor; gerekli ve yeterli eğitim alamadan mezun olan genç uzmanlar sağlık hizmetinde yetersiz kalıyorlar.

"Kardiyoloji Uzmanlık Eğitimi Programı ve Kayıt Defteri" önerimiz ile Türkçeleştirip sunduğumuz "Avrupa Kardiyoloji Derneği - ESC Çekirdek Müfredatı" -henüz- dikkate alınmadı.

Hızla gelişen bilim ve teknoloji nedeniyle birer "yan dal uzmanlığı" olması gereken; defalarca hazırlayıp Bakanlığa teslim ettiğimiz Aritmi-Elektrofizyoloji, ve Girişimsel Kardiyoloji sertifikasyon programları hala uygulamaya koyulmadı.
Hem Sağlık Politikalarının sağlam verilere dayanılarak saptanıp uygulanmasına, hem de kendi ulusal verilerimizin derlenip kendi tanı ve tedavi kılavuzlarımızın geliştirilmesine hizmet edecek Ulusal Kayıt Sistemleri kurulması konusundaki kapsamlı ve özverili çalışmalarımız da bir türlü Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaşama geçirilemedi.

"Tam Gün" mevzuatıyla meslektaşlarımızın özlük haklarından bir kısmı ve karmaşık hastalıklara sahip hastaların Üniversite ve Eğitim Hastanelerinde en yetkin uzman hocalardan tedavi alma hakları ellerinden alındı, profesör ve doçentlerin hasta bakmaları yasaklandı.

Geçen yıllarda Sağlıkta Uygulama Tebliğlerinde (SUT) kardiyoloji uzmanlığını neredeyse yok sayan maddelerde uğraşlarımız sonucu bazı iyileştirmeler sağlanmıştı. Ama 2012 Sağlıkta Uygulama Tebliğinde, özellikle ekokardiyografi ve efor testleriyle ilgili düzenlemeler geçen yılların da çok gerisine götürüldü. Çok daha az riskli ve zahmetli birçok başka uzmanlık alanı işlemlerinden daha da düşük değer biçilen Kardiyolojinin temel teşhis ve tedavi işlemlerinin daha da değersizleştirilmesine karşı siyasal makamlar ile görüşmelerimiz sürerken haklarımızı savunmak için yasal süreci de başlattık. SGK’daki 2013 sürprizi “Girişimsel işlemlerin cerrah ve radyolog ambargosuna bağlanması” konusunda neyse ki mahkemeye gitmeden önemli gelişmeler sağlandı.

Bütün enerjimizle sorunlarımızın çözümlerinin takipçisiyiz ve bu amaçla çalışmayı sürdürüyoruz. Bu konuların her birini yeni görevlendirilen yetkililere anlatmak için yılmadan uğraştık, uğraşıyoruz; sonuç almanın geciktiği durumlarda sorunlarımızı mahkemelere taşıdık, taşıyoruz.

Dileğimiz, hekim ve sağlık sorunlarının mahkemeleşmeden, olabildiğince çabuk çözülmesini sağlamak ve 14 Martları yeniden birer "Bayram" olarak kutlayabilmektir. Toplumumuzun kalp ve damar sağlığını geliştirmek amacıyla kardiyologların, ilgili alanlardan tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yanı sıra toplumun eğitimi ve basının aydınlatılması için de elimizden geleni yaparken; mesleğimizle ve derneğimizle gurur duymaktır.

Saygılarımızla.

 

Prof. Dr. Ömer Kozan
Başkan
Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol
Genel Sekreter