Kanıta Dayalı Tedavi Zorunluluğu ve Bilim Dışı Çevrelerin Kolesterol Düşürücü İlaçlar Konusunda Yarattığı Bilgi Kirliliği

Son zamanlarda bazı gazete, internet siteleri ve televizyonlarda, “kolesterol düşürücü ilaçların zararlı olduğu ve kötü kolesterol diye bir şeyin olmadığı” şeklinde yanlış, ilmî mesnetten uzak, hangi maksada hizmet ettiği anlaşılamayan haberler yer almıştır. Ne yazık ki, halkımızın sağlığını bozma riski taşıyan ve sanki kardiyologlar arasında görüş ayrılığı varmış gibi, bilgi kirliliğine sebeb olan bu haberlere itibar edilmemesi gerekir.

Bugünkü bilgilerimize göre kalp krizi ve inmeye yol açan aterosklerotik damar hastalığının temel nedenleri sigara tüketimi, yüksek kan basıncı (tansiyon), şeker hastalığı, kötü kolesterolün yüksek olması ve şişmanlık olarak tanımlanmıştır.

Bu risk faktörlerinin tümünün kontrol edilmesi ve düzeltilmesi gereklidir. Kötü kolesterol yüksekliği sağlıklı beslenme ve egzersiz ile kontrol edilemiyorsa, hedeflediğimiz değerlere ulaşmak için ilaç başlamak gerekebilir.

Bu kararı hastayı gören hekim vermelidir. Herhangi bir nedenle ilacın kesilmesi gerekirse yine kararı hekim vermelidir.

Neredeyse 20 yılı aşkın süredir yapılan çok merkezli büyük çalışmalarda, kolesterol düşürücü ilaçların kalp ve damar hastalığı sebebli kalp krizi, inme ve ölüm oranlarını ve ilaveten, bütün sebeblere bağlı ölümleri azalttığı pek çok kez gösterilmiş ve bu delillerin ışığında yazılan kılavuzlarda, lüzum görülen hastalarda kolesterol düşüren ilaçlar, sınıf I endikasyonla (muhakkak) tavsiye edilmiştir.

Şu halde, elimizdeki tıbbî deliller ve kılavuzlara göre ilaç kullanması gereken hastalarda, hekim tarafından ilacın verilmemesi tıbbî hatadan başka bir şey değildir. Türk Kardiyoloji Derneği ve “delile dayalı tedavi” prensibinden ayrılmayan kardiyologlar, halkımızın hizmetinde olmayı sürdüreceklerdir.

Profesör Doktor Bülent Behlül Altunkeser
TKD Lipit Çalışma Grubu Başkanı