TKD YAYINLARI

Flash TV'nin "dirençli hipertansiyonda ilaç dışı yeni tedavi araştırmaları" konusundaki yanlış anlaşılabilecek haberi üzerine Prof. Dr. Oktay Ergene'nin açıklaması

tkd.org.tr


Sn. Flash TV Haber Merkezi
Faks: 212-256 **11

29 Ekim 2011

Sayın Flash TV Haber Merkezi Yetkilisi,

İstanbul’da yurt içinden ve dışından 3500 dolayında kardiyolog ve ilgili alanlardan hekimlerin katıldığı 27. Ulusal Kardiyoloji Kongresi ve “İstanbul Update” Uluslararası Toplantımıza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim.

Bu önemli bilimsel toplantıda benim sunduğum bir konuşmaya yer vermişsiniz, ama haberin yaptığım konuşmanın  izleyicilerinizce yanlış anlaşılmasına neden olacak biçimde hazırlanıp sunulması hem konuşma sahibi olarak, hem TKD Başkanı olarak beni çok üzdü.

Çünkü, konuşmamda özellikle belirttiğim gibi,

Biri idrar söktürücü olmak üzere en az 3 ilacı düzenli kullanmasına rağmen; ilaç veya diyet uyumsuzluğu, hastanın kullanmak zorunda olduğu hormon ilaçları, doğum kontrol hapları, ağrı kesiciler, gece uykuda solunum durması hastalığı, böbreklerle ilgili hastalıklar ve hormon bozuklukları (böbrek üstü bezinin çeşitli hormonal hastalıkları) gibi nedenlerle tansiyon değerleri 14/9’un üzerinde seyreden “dirençli hipertansiyon” hastalarında; diyet ve ilaca uyum konusundaki düzenlemelere ek olarak  4. veya 5. seçenek olarak farklı ilaç grupları da eklenerek tansiyon değerleri kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.

Son yıllarda, beşli ilaç tedavisine rağmen kontrol edilemeyen bu tip dirençli hipertansiyona karşı ilaç dışı iki farklı yöntem gündeme gelmiştir. Bunlardan ilki böbrek atardamarı etrafındaki sempatik sinir ağlarının radyofrekans ile yakılması işlemidir. Buna “renal sempatik denervasyon” denilmektedir. Bu yöntemde, anjiyoya benzer şekilde, hasta bayıltılmaksızın kasık damarından böbrek atar damarlarına bir kateterle ulaşılarak 30-45 dk süren bir işlem uygulanmaktadır ve hasta aynı gün veya bir gün sonra taburcu edilmektedir.

Diğer yöntem ise “elektriksel baroreseptör aktivasyonu” denilen boyun atar damarlarına elektriksel uyarı verilmesi işlemidir. Bu yöntem ilk yönteme göre biraz daha zahmetli ve cerrahi işlem gerektiren bir uygulamadır. Kalp pillerine benzeyen, ortalama 90 gr ağırlığında ve 5 cm genişliğinde bir batarya köprücük kemiğinin altındaki derialtı bölgeye cerrahi olarak yerleştirilmektedir. Ardından bu bataryadan elektrik akımı ileten iki adet kablo gene deri altından geçirilerek boyun damarları üzerine yerleştirilmektedir. Böylelikle boyun atardamarlarındaki kan basıncına duyarlı belli hassas bölgelere elektrik akımı uygulanarak tansiyon değerlerinde düşme sağlanabilmektedir.

Her iki yöntemle de ortalama büyük tansiyonda 30-35 mm civa, küçük tansiyonda ise 15-20 mm civa düşüş gözlenebilmektedir. Ancak her iki yöntemde de araştırmalar devam etmektedir; çalışmalar sonuçlandığında etkinlik ve güvenilirlikle ilgili daha fazla bilgi elde edebileceğiz.

Ancak bu yöntemler hipertansiyonu kökten çözecek yöntemler değildir. Günlük pratikte 3 veya daha fazla ilaçla kontrol edemediğimiz dirençli hipertansiyon vakalarında yardımcı tedavi yöntemleri olarak kullanılabilecek seçeneklerdir.

Özellikle altını çizdiğim ve koyu renkle yazdığım  bölümlerin de gösterdiği gibi, bu yöntemler yalnızca çoklu ilaç kombinasyonlarıyla bile kontrol altına alınamayan dirençli hipertansiyonda henüz araştırmaları süren yöntemlerdir. Bu araştırmalar sonuçlanmadan, dirençli hipertansiyon hastalarında bile standart bir tedavi yöntemi olarak uygulanmamakta; yalnızca, Bakanlık özel izniyle, araştırmaya katılmayı kabul eden hastalarda deneme niteliğinde uygulanmaktadır ve uzun dönemli sonuçları gözlenmeye başlamıştır. Bu çalışmalara da ancak yurt dışında yapılan ilk denemelerin sonuçları cesaret verici bulunduktan ve dirençli hipertansiyon hastalarımız için şimdiye dek yaşam kalitesini bozucu bir sonuç görülmediğinden –tekrar ediyorum, hala deneme ve araştırma niteliğinde olmak üzere- yalnızca belirli merkezlerimizde uygulanmaktadır.

Bütün bunlara rağmen, uzman kardiyologlarla tedavi alanındaki son gelişmelerin tartışılması amacıyla sunulan bu denemelerin sonuçlarının yayınınızda abartılıp, kısıtlı bir hasta kesiminde araştırma amaçlı uygulanan bu yöntemlerin, tüm hipertansiyon hastaları için kesin tedavi yöntemi gibi sunulması halkımızı ve özellikle de hastalarımızı yanlış bilgilendirecek ve onların modern tıp bilimince kanıtlanmış tedavi yöntemleri yerine bu çok özel uygulamalar için hekimlerimizi zorlamaları tehlikesini doğuracak niteliktedir.

Yaptığınız yayının yol açabileceği büyük ve tehlikeli yanlış anlamaların önüne geçmek amacıyla, bu düzeltinin acilen ve aynı yayın kuşağında yayınlanmasını toplum sağlığı açısından önemle rica eder, kamuoyumuzu toplumumuzun bu en büyük ve tehlikeli sağlık sorunu konusunda doğru biçimde bilgilendirmenin önem ve değerine özen ve dikkatle yaklaşılması gerektiğini  anımsatırım. Gerekli gördüğünüz takdirde, randevulaşacağımız bir tarih ve saatte ben de yayınınıza katılıp gereken açıklamayı yapabilirim.

Toplumumuzun doğru bilgilendirilmesi ve sağlıklı yaşam bilgilerinin anlatılıp öğretilmesinde basın ve yayın kuruluşlarımıza düşen büyük sorumlulukla yayınlarınızı sürdüreceğiniz inancı ve saygılarımla.

 

Prof. Dr. Oktay Ergene
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı