[English]

Türk Kardiyoloji Derneği Kardiyoonkoloji Alt Kurulu Elektronik Bülteni Yıl: 3 Sayı: 1 / 2025


Türk Kardiyoloji Derneği
Kardiyoonkoloji
Alt Kurulu

Başkan:
Dr. Elif Eroğlu Büyüköner

YK Adına Koordinatör:
Dr. Can Yücel Karabay

Üyeler
Dr. Evin Bozçalı Polat
Dr. İmran Ceren
Dr. Menekşe Gerede Uludağ
Dr. Uğur Nadir Karakulak
Dr. Selda Murat
Dr. Yusuf Ziya Şener
Dr. Kardelen Tokdil Ohtaroğlu
Dr. Sevim Türkday Derebey

Katkıda Bulunanlar
Dr. Alpin Mert Tekin
Dr. Arda Çeviker
Dr. Ayşe İrem Boladan


 



1--81--8

Türk Kardiyoloji Derneği Kardiyoonkoloji Bülteni - Redefining Anthracycline-Related Subclinical Cardiotoxicity: ‘Absolute’ and ‘Relative’ Change in Longitudinal Strain<br><br>Antrasiklin İlişkili Subklinik Kardiyotoksisiteyi Yeniden Tanımlama: Longitudinal Strainde mutlak ve göreceli değişim (Dr. Arda Çeviker)

Dr. Arda Çeviker
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı

Redefining Anthracycline-Related Subclinical Cardiotoxicity: ‘Absolute≥ and ‘Relative≥ Change in Longitudinal Strain

Antrasiklin İlişkili Subklinik Kardiyotoksisiteyi Yeniden Tanımlama: Longitudinal Strainde mutlak ve göreceli değişim

ESC Heart Failure 2024; 11: 3210–3221, DOI: 10.1002/ehf2.14884

Bu çalışma antrasiklin kemoterapisi (AC) alan meme kanseri hastalarında kardiyak izlem uygulamalarındaki değişen yaklaşımları incelemektedir. Antrasiklin kaynaklı kardiyotoksisite, kanser tedavisine bağlı kardiyak disfonksiyonun (CTRCD) bilinen bir risk faktörüdür ve bu durum subklinik disfonksiyonu daha erken tespit edebilecek hassas belirteçlere olan ihtiyacı vurgular. Bu çalışma, subklinik kardiyotoksisiteye dair anlayışı, global longitudinal strain (GLS) değişikliklerini değerlendirerek geliştirmeyi amaçlamaktadır.

Çalışmaya Batı Sidney Yerel Sağlık Bölgesi'ndeki kliniklerden 114 HER2-negatif meme kanseri hastasından oluşan kohort prospektif olarak izlenmiştir. Hastalara kemoterapi öncesi (temel), tedavi sonrası 3. ve 12. ayda kapsamlı transtorasik ekokardiyografi (TTE) uygulanmıştır. Seri değerlendirmeler, LVEF, sol ventrikül hacimleri ve ileri speckle-tracking ekokardiyografi kullanılarak GLS ölçümlerini içermiştir. Subklinik LV disfonksiyonu, GLS≥deki başlangıç değerine göre ≥%10'luk göreceli bir azalma olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, hastalar bir yıllık takipte GLS≥nin 16%≥nın altına düşüp düşmediğine göre sınıflandırılmıştır. Çalışmaya, belirgin kardiyak hastalık öyküsü olan bireyler dahil edilmemiştir ve bu durum, antrasiklinin kardiyotoksik etkilerini değerlendirmek için homojen bir örneklem sağlamıştır.

Katılımcıların hiçbirinde sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) düşüşüne bağlı CTRCD tanı kriterleri sağlanmamıştır. Ancak, 43 hastada (%38) 12 ayda GLS≥de ≥%10≥luk bir göreceli azalma gözlenmiş, bu da subklinik LV disfonksiyonunu göstermektedir. Bu hastaların %47≥sinde mutlak GLS <16% olarak saptanmıştır. GLS <16% olan hastalar, daha yaşlı ve hipertansif, artmış LV kütlesi, düşük başlangıç GLS ve düşük e′ hızlarına sahip bireylerdir.

Başlangıç GLS, uzun vadeli sonuçların güçlü bir öngörücüsü olarak öne çıkmıştır. Başlangıç GLS≥si ≥20.5% olan hastalarda, bir yıl içinde GLS≥nin korunmasında (≥%16) %79 duyarlılık ve %87 özgüllüğe sahiptir. Yüksek başlangıç GLS≥sine sahip hastalarda geçici strain düşüşlerine rağmen klinik olarak anlamlı kardiyak disfonksiyona ilerleme riskinin düşük olduğu görülmüştür.
Çalışma, GLS≥nin önemini vurgulamakta ve subklinik kardiyotoksisite riski altındaki hastaları daha iyi tanımlamak için göreceli ve mutlak değişiklikleri entegre etmektedir. Geleneksel LVEF ölçümüne dayalı izlem, erken ve geri dönüşümlü miyokardiyal hasar belirtilerini gözden kaçırabilirken, GLS daha hassas bir kardiyak değerlendirme sunar. GLS odaklı adım adım değerlendirme, risk altındaki hastaların yeniden sınıflandırılmasını ve kardiyoprotektif stratejilerin daha iyi uyarlanmasını sağlayabilir.

Bu çalışma, antrasiklin tedavisi gören meme kanseri hastalarında subklinik kardiyotoksisiteyi yeniden tanımlamak için önemli bir adım sunmaktadır. Göreceli ve mutlak GLS değişikliklerinin erken tespit ve gelişmiş risk sınıflandırması için bir çerçeve sağlar. Gelecekteki araştırmalar, bu bulguların daha geniş ve çeşitli kohortlarda doğrulanmasına ve daha uzun süreli takiplerle kardiyovasküler olayların uzun vadeli etkilerinin değerlendirilmesine odaklanmalıdır. GLS tabanlı değerlendirmenin klinik uygulamaya entegrasyonu, kanser tedavisinden sağ kalan hastalar için daha iyi sonuçlar sağlayabilir.


1--8

 2025 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir.