[English] | |
![]() |
|
Türk Kardiyoloji Derneği Kardiyoonkoloji Alt Kurulu Elektronik Bülteni Yıl: 2 Sayı: 3 / 2024 |
|
Cardiac Toxicity of Thoracic Radiotherapy: Existing Evidence and Future Directions Journal of Thoracic Oncology Vol. 16 No. 2: 216–27 Dr. Süleyman Atalay Akciğer kanseri ve kalp hastalığı, dünya çapında bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin iki ana nedenidir. Akciğer kanserli hastaların prognozu diğer kanserli hastalarla karşılaştırıldığında kötüdür. Dünya çapında tüm akciğer kanseri hastalarında 5 yıllık sağkalım oranı %10 ila %20'dir; bu nedenle öncelik, geç etkilerin azaltılmasından ziyade hastalığın kontrolü olmuştur. Evre III akciğer kanserinde radyoterapi doz artırımına ilişkin yeni ufuklar açan bir faz 3 çalışması (RTOG 0617), yüksek doz kolundaki (74 Gy) hastalar için ortalama sağkalımın standart doz kolundakinden (60 Gy) daha kötü olduğunu bildirmiştir (sırasıyla; 20.3 aya karşın 28.7 ay). Çalışmanın çok değişkenli analizinde artan ölüm riskinin yüksek kalp dozu ile ilişkili bulunması, kalbe uygulanan dozun bu şaşırtıcı sonuca katkısı olan faktör olduğunu ortaya koymaktadır. Patofizyoloji Geçtiğimiz kırk yılda yapılan araştırmalar, radyasyona bağlı kalp hastalığını (RBKH) yöneten patofizyolojik, hücresel ve moleküler süreçlere ilişkin anlayışımızı geliştirmiştir. RBKH’nın klasik özellikleri: aort kökünde ve aortomitral perdede aort ve mitral kapaklarda ilerleyici stenoza yol açabilen fibrozis ve kalsifikasyon; koronerlerde osteal daralma, miyokardiyal atrofi ve yaygın perikardiyal yapışıklıklar ile kalınlaşma sonuçta da tedavi ve ameliyat edilemeyen perikardiyal konstrüksiyona yol açar. Kompleks Akciğer Kanseri Hastasının Radyoterapi ile Tedavisi En sık görülen kardiyak komorbiditeler iskemik kalp hastalığı (İKH) ve kardiyak aritmidir. Önceden var olan kardiyak komorbiditeler, kemoradyoterapi sonrası hastalarda artan kardiyak olay insidansı ve mortalite ile ilişkilidir. Ortalama kalp dozu (OKD), altta yatan KVH öyküsü olan hastalarda majör kardiyak advers olay (MACE) oranını etkilemedi; ancak KVH öyküsü olmayanlarda OKD Kalp Dozunun Sınırlandırılması: Akciğer Kanserine Yönelik Uygulamalar RTOG 0617, akciğer kanseri radyoterapisinde kardiyak doz konusunu vurgulayan ilk çalışmadır. Orijinal makale, kalp dozunun 5 Gy (V5) ve daha fazla veya 30 Gy (V30) ve daha fazla almasının daha kötü sağkalım ile ilişkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. 2 yıl sonra yayınlanan RTOG 0617'nin ikincil analizinde, kalp dozunun 40 Gy ve üzerinde olması, sağkalımla en güçlü şekilde ilişkili doz düzeyi olduğunu göstermiştir. Kardiyak Toksisitenin Tanımlanması ve Yönetimi Radyasyon, etkilenen yapıya bağlı olarak çeşitli toksisitelere neden olur. RBKH'nin tedavisi kalp yetmezliği, perikardiyal, kapak ve İKH tedavisi ile benzerdir; ancak daha önce radyoterapiye maruz kalan hastaların sonuçları daha kötü olabilir. Daha önce toraks radyoterapisi görmüş hastalarda kardiyak revaskülarizasyona ilişkin bir vaka kontrol çalışması, bu hastaların koroner arter stentinden sonraki 5 yıla kadar ölüm riskinin anlamlı derecede arttığını göstermiştir. (Hazard ratio = 4.2, %95 CI: 1.8-9.5) Kanser tedavisine bağlı kardiyotoksisite gelişen hastalar, ideal olarak kanser tedavisinin kardiyak komplikasyonları konusunda deneyimli bir kardiyoloji uzmanına yönlendirilmelidir. Kardiyak Toksisitenin Önlenmesi Önceki KVH olması akciğer radyoterapisi sonrası kardiyak olayları arttırdığından, bu hastalarda torasik radyoterapi öncesinde ve sonrasında risk faktörü modifikasyonunun önemli bir rolü vardır. Kalbe verilen radyasyon dozu, potansiyel olarak değiştirilebilen başka bir risk faktörüdür. Dozu daha da azaltmak için birçok yöntem uygulanabilir. Örneğin, derin nefes aldırarak tutturmak akciğer kapasitesini artırarak tümör hareketini azaltabilir. MR kılavuzluğunda radyoterapi stratejileri, planlanan hedef hacim sınırlarını azaltmaya olanak sağlayarak kalp dozunu azaltabilir. Lokal ileri akciğer kanseri durumunda, proton ışın tedavisi (PBT), özellikle düşük doz düzeylerinde bile yoğunluk ayarlı radyoterapiye kıyasla, tüm doz düzeylerinde OKD'yi azaltabilir ve daha fazla kalp hacmini koruyabilir. |
2025 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir. |