[Türkçe]

Turkish Society of Cardiology Young Cardiologists Bulletin Year: 8 Number: 2 / 2025


Turkish Society of Cardiology
Young Cardiologists
President
Dr. Muzaffer Değertekin

Coordinator for the
Board of Directors

Dr. Ertuğrul Okuyan

Coordinator for the
Board of Directors

Dr. Can Yücel Karabay

Members
Dr. Adem Aktan
Dr. Gülşah Aktüre
Dr. Bayram Arslan
Dr. İnanç Artaç
Dr. Ahmet Oğuz Aslan
Dr. Görkem Ayhan
Dr. Ahmet Anıl Başkurt
Dr. Özkan Bekler
Dr. Oğuzhan Birdal
Dr. Yusuf Bozkurt Şahin
Dr. Serkan Bulgurluoğlu
Dr. Ümit Bulut
Dr. Veysi Can
Dr. Mustafa Candemir
Dr. Murat Çap
Dr. Göksel Çinier
Dr. Ali Çoner
Dr. Yusuf Demir
Dr. Ömer Furkan Demir
Dr. Murat Demirci
Dr. Ayşe İrem Demirtola Mammadli
Dr. Süleyman Çağan Efe
Dr. Mehmet Akif Erdöl
Dr. Kubilay Erselcan
Dr. Kerim Esenboğa
Dr. Duygu Genç
Dr. Kemal Göçer
Dr. Elif Güçlü
Dr. Arda Güler
Dr. Duygu İnan
Dr. Hasan Burak İşleyen
Dr. Muzaffer Kahyaoğlu
Dr. Sedat Kalkan
Dr. Yücel Kanal
Dr. Özkan Karaca
Dr. Ahmet Karaduman
Dr. Mustafa Karanfil
Dr. Ayhan Kol
Dr. Fatma Köksal
Dr. Mevlüt Serdar Kuyumcu
Dr. Yunus Emre Özbebek
Dr. Ahmet Özderya
Dr. Yasin Özen
Dr. Ayşenur Özkaya İbiş
Dr. Çağlar Özmen
Dr. Selvi Öztaş
Dr. Hasan Sarı
Dr. Serkan Sivri
Dr. Ali Uğur Soysal
Dr. Hüseyin Tezcan
Dr. Nazlı Turan
Dr. Berat Uğuz
Dr. Örsan Deniz Urgun
Dr. İdris Yakut
Dr. Mustafa Yenerçağ
Dr. Mehmet Fatih Yılmaz
Dr. Yakup Yiğit
Dr. Mehmet Murat Yiğitbaşı

Bulletin Editors
Dr. Muzaffer Değertekin
Dr. Can Yücel Karabay
Dr. Sedat Kalkan
Dr. Mevlüt Serdar Kuyumcu


Contributors
Abuzer Ocak
Ali Uğur Soysal
Berat Uğuz
Büşra Kuru Görgülü
Cansu Öztürk
Çağlar Özmen
Emirhan Hancıoğlu
Emre Berk Erkip
Enes Furkan Öztürk
Fatma Sevde Nur Kılavuz
Ferhat Dindaş
Gizem Girgin
Gökhan Sönmez
Halil Özalp
Hüseyin Emre Cebeci
İbrahim Etem Dural
İdris Yakut
Kadir Şeker
Mehmet Gürler
Mehmet Hakan Uzun
Metin Okşul
Mevlüt Serdar Kuyumcu
Muhammet Ali Ekiz
Mustafa Caferoğlu
Mustafa Doğduş
Mustafa Yenerçağ
Oktay Gülcü
Özkan Bekler
Selim Süleyman Sert


 



2--34

Characterizing Sustained Arrhythmias in Patients with Arrhythmic Mitral Valve ProlapseTürk Kardiyoloji Derneği Genç Kardiyologlar Bülteni - Characterizing Sustained Arrhythmias in Patients with Arrhythmic Mitral Valve Prolapse (Dr. Büşra Kuru Görgülü)

Dr. Büşra Kuru Görgülü

Çalışmanın Adı: Characterizing Sustained Arrhythmias in Patients with Arrhythmic Mitral Valve Prolapse
Yayınlandığı kongre: EHRA 2025

Link: https://esc365.escardio.org/presentation/300474

Giriş:
Aritmojenik mitral kapak prolapsusu (AMVP), yakın dönemde tanımlanmış olan, sustained ventriküler taşikardi ve ani kardiyak ölümün yeni bir etiyolojisidir. Tipik olarak, bu hastalarda belirgin miksomatöz mitral kapak prolapsusu (çoğunlukla her iki leaflet’i tutan), inferolateral mitral annular disjunction, ventriküler aritmiler ve kardiyak manyetik rezonans (MR) görüntülemede geç gadolinyum tutulumu (LGE) gözlenmektedir. Açıklanamayan ventriküler fibrilasyon vakalarının yaklaşık %7’sinden sorumlu tutulmaktadır. Aritminin prezentasyonu, tetikleyici faktörleri ve altta yatan mekanizması ise hâlen kısmen anlaşılabilmiştir.

Amaç:
Aritmojenik mitral kapak prolapsusu tanısı alan hastalarda görülen sustained ventriküler taşikardilerin klinik, elektrofizyolojik ve görüntüleme özelliklerini karakterize etmektir.

Metot:
Retrospektif ve çok merkezli olarak tasarlanmış bu gözlemsel çalışmada, AMVP tanısı almış ve belgelenmiş sustained ventriküler aritmi (VA) öyküsü olan hastalar değerlendirilmiştir. Hastalara ait kapsamlı klinik, elektrokardiyografik, ekokardiyografik ve görüntüleme verileri toplanmıştır. Sustained ventriküler aritmilere ait tüm yüzey elektrokardiyografi (EKG) ve intrakardiyak elektrogram (EGM) kayıtları arşivlenmiş ve analiz edilmiştir. Yalnızca ventriküler fibrilasyon (VF) gözlenen hastalar ile sustained monomorfik ventriküler taşikardi (SMVT) ± VF epizodları izlenen hastalar karşılaştırılmıştır.

Bulgular:
Çalışmaya, 15 farklı ülkedeki 35 merkezden toplam 235 hasta dahil edilmiştir. Bu hastalar arasında, yalnızca VF gözlenen grupta 146 hasta, SMVT grubunda ise 79 hasta yer almıştır.

Hastaların klinik özelliklerini değerlendirdiğimizde, ortalama yaş 44 olup SMVT grubundaki hastaların ortalama yaşı, yalnızca VF grubundaki hastalara kıyasla anlamlı derecede yüksekti (p=0,03). Ayrıca, VT grubunda ailede ani kardiyak ölüm (AKÖ) öyküsü daha sık görülmekteydi (p=0,03) ve bu gruptaki hastalarda senkop öyküsü de daha yaygındı (p=0,01). Her iki gruptaki hastaların günlük prematür ventriküler kontraksiyonlar (PVC) yükü yaklaşık %3 olup, bu oran göreceli olarak düşük seviyedeydi. Holter monitörizasyonunda non-sustained VT varlığı her iki grup için de %60 olarak belirlenmiştir.

Miksomatöz MVP, orta ve ciddi mitral regürjitasyon sıklığı ve mitral annular disjunction varlığı her iki grupta da benzer şekilde yüksekti. Ancak, SMVT grubunda kardiyak MR görüntülemesinde LGE anlamlı şekilde daha sık gözlenmiş olup, bu tutulum genellikle papiller kaslardan ziyade miyokardiyal duvarlarda yer almaktaydı.

VT'nin bağımsız prediktörlerini belirlemek amacıyla yapılan çok değişkenli analizlerde, VT gelişme olasılığı AMVP tanı alma yaşı ile artmaktadır. Ailede ani kardiyak ölüm öyküsü varlığı ile bu risk 9 kat (OR 9.09, 95% [CI]  [2.50 - 33.33]), miyokardiyal LGE varlığı ile ise 4 kattan daha fazla (OR 4.17, %95 [CI] [1.56 - 11.11]) artmaktadır.

Sustained ventriküler aritmilerin analizinde, vakaların %65'inde VF, %26'sında SMVT ve %9'unda polimorfik VT saptanmıştır. 94 hastanın 140 aritmik EKG izlemlerinde, %54 VF, %41 monomorfik VT ve %5 polimorfik VT saptanmış olup, bu alt grupta göreceli olarak VT oranı daha yüksek bulunmuştur.

Ventriküler aritmilerin tetikleyicilerine bakıldığında; VA'ların %26'sında aritmi, egzersiz sırasında veya hemen sonrasında ortaya çıkmıştır. Diğer stres ile ilişkili tetikleyicileri de eklersek artmış adrenerjik tonus %37'sinden sorumlu tutulmuştur. %31 inde tetikleyici etken tanımlanamamıştır.

Aritmik olayların %29'u sinüs taşikardisi ile başlamıştır. Yalnızca VF grubunda bu oran %35, VT grubunda ise %19 olarak saptanmıştır. Ventriküler aritmilerin %94'ünde başlangıçta PVC'ler izlenmiştir. Bu olguların %25'inde ise kısa aralıkla gelen PVC'ler (short-coupled PVC'ler) tespit edilmiştir. Pause bağımlı ventriküler aritmi başlangıcı en sık gözlemlenen mekanizma olup, vakaların %49'unda saptanmıştır. Ayrıca, VF'ye yol açma olasılığı, VT'ye kıyasla belirgin şekilde daha yüksek bulunmuş ve bu farkın (OR) 7.80 (95% [CI] 1.65 - 36.52, p = 0.009) olduğu belirlenmiştir.
Sustained ventriküler taşikardilerin anti-tachycardia pacing (ATP) ile sonlanma oranı yüksek bulunmuş, vakaların %94'ü ATP ile sonlanmıştır. Olayların %11'i aritmik storm olarak değerlendirilmiştir.

Sonuç:
AMVP hastalarında gözlenen dominant sürekli ventriküler taşiaritmi tipi, VF olarak saptanmıştır. Olayların daha küçük bir kısmını ise SMVT oluşturmaktadır. SMVT gelişen hastaların, yaşça daha büyük oldukları; ailede ani kardiyak ölüm (AKÖ) öyküsü ve hastada senkop öyküsünün daha sık bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca, bu hastalarda miyokardiyal duvarda LGE varlığı daha yaygındı. En sık gözlenen ventriküler aritmi başlangıç mekanizması, genellikle VF’ye yol açan pause bağımlı başlangıç biçimi olmuştur.

Yorum:
Çalışma, literatüre şu açılardan katkı sağlamaktadır: VF, AMVP hastalarında dominant ventriküler aritmi türü olarak belirlenmiştir (%65). Bu çalışmada, aritmik olayların sadece yarısında başlatıcı ritim belirlenebilmiştir; bu durum, VT / VF prevalansını etkileyebilir. VA’nın başlangıcı monitörize edilebilen hastalarda, VF sıklığının göreceli olarak daha az olduğu (%54) olduğu bulunmuştur. VT grubundaki hastalar daha yaşlı olup, senkop öyküsü ve ailede AKÖ öyküsü daha fazla görülmektedir. Bu bulgular, yalnızca VF grubunda ventriküler aritminin başlangıcının ritim monitörizasyonunun daha az olmasını açıklamaktadır. Ayrıca, VF'li hastaların bir kısmının sağ kalamaması ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır.

Adrenerjik aktivite, en sık gözlemlenen tetikleyici faktördür. Hastaların düşük PVC yüküne rağmen, VA’ların %94'ünün başlangıcı bir PVC ile gerçekleşmektedir; bu da stokastik yani rasgele olasılığa dayalı bir ilişkiyi işaret etmektedir.

SMVT olaylarının çoğunda VT, ATP ile sonlanmıştır. Bu bulgu, altta yatan reentran mekanizmalarını işaret etmekte olup, ablasyon için potansiyel bir hedef oluşturmakta ve ATP'ye duyarlı implantabl kardiyoverter defibrilatör takılması gerektiğini gösterebilir.

Prospektif olarak planlanmış, MVP fenotiplerinin, uzun dönem ritim monitörizasyonunun, miyokardiyal fibrozisin değerlendirilmesini ve genetik verileri içeren uluslararası çalışmalar; bu az bilinen ancak klinik açıdan önemli konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir.


2--34

 2025 © Turkish Society of Cardiology.