[English] | |
Türk Kardiyoloji Derneği Genç Kardiyologlar Alt Kurulu Elektronik Bülteni Yıl: 8 Sayı: 1 / 2025 |
|
Dr. Emre Kasım Yılmaz, Dr. Mustafa Yenerçağ Çalışmanın Adı: Evolut Low Risk – Düşük Cerrahi Riskli Hastalarda TAVR vs. Cerrahi: 5 Yıllık Klinik Sonuçlar Yayınlandığı Kongre ACC 2025 Link https://www.escardio.org/Congresses-&-Events/ESC-Congress Giriş Ciddi semptomatik aort darlığında transkateter aort kapak replasmanı (TAVR), cerrahinin yerine geçebilecek öncelikli tedavi seçeneklerinden biri hâline gelmiştir. Evolut Low Risk çalışması, düşük cerrahi riskli hastalarda TAVR ile cerrahinin uzun dönem sonuçlarını karşılaştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Amaç Çalışmanın amacı, düşük riskli hastalarda TAVR ve cerrahi tedavi sonrası 5 yıllık mortalite, özür bırakıcı inme, kapak dayanıklılığı ve yaşam kalitesi gibi parametreleri karşılaştırmaktır. Yöntemler Çok merkezli, uluslararası, randomize bir çalışmada 1.478 hasta TAVR (n=737) veya cerrahi (n=741) gruplarına 1:1 oranında randomize edilmiştir. Primer sonlanım noktası 2 yıllık tüm nedenlere bağlı ölüm veya özür bırakıcı inme, sekonder sonlanım noktaları ise yeniden girişim, kapak trombozu, yaşam kalitesi ve ekokardiyografik verilerdi. Bulgular TAVR ve cerrahi gruplarında 5 yıllık tüm nedenlere bağlı ölüm veya inme oranları sırasıyla %15,5 ve %16,4 idi. TAVR grubunda atriyal fibrilasyon oranı daha düşüktü (%16,3 vs. %41,2), ancak pacemaker gereksinimi daha yüksekti (%27,0 vs. %11,3). TAVR, daha iyi hemodinamik sonuçlar ve daha geniş kapak orifisi sağladı. Paravalvüler kaçak oranı cerrahiye göre yüksekti fakat zamanla geriledi. Yeniden girişim oranları benzerdi. Sonuçlar 5 yıllık veriler, düşük riskli hastalarda TAVR’ın cerrahi ile karşılaştırılabilir güvenlik ve etkinliğe sahip olduğunu göstermektedir. Kapak performansı, düşük tromboz ve girişim oranları ile desteklenmiş; yaşam kalitesindeki artış 5 yıl boyunca korunmuştur. Yorum Bu çalışma, TAVR’ın sadece yüksek riskli değil, düşük riskli hastalarda da sürdürülebilir klinik fayda sağladığını göstermesi açısından önemlidir. Özellikle cerrahiye uygun olmayan veya daha az invaziv yöntem isteyen hastalarda TAVR birincil seçenek hâline gelebilir. Bununla birlikte, uzun dönem (>5 yıl) kapak dayanıklılığına dair izlem verilerinin devam etmesi ve teknolojik gelişmelerle birlikte PPM oranlarının azaltılması beklenmektedir. TAVR, artan hasta konforu, hızlı iyileşme süreci ve rekabetçi klinik sonuçlarıyla önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacaktır. |
2025 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir. |