Türk Kardiyoloji Derneği Genç Kardiyologlar Alt Kurulu
Başkan:
Dr. Muzaffer Değertekin
Y.K. adına Koordinatör Dr. Ertuğrul Okuyan
Y.K. adına Koordinatör Dr. Can Yücel Karabay
Üyeler
Dr. Adem Aktan
Dr. Gülşah Aktüre
Dr. Bayram Arslan
Dr. İnanç Artaç
Dr. Ahmet Oğuz Aslan
Dr. Görkem Ayhan
Dr. Ahmet Anıl Başkurt
Dr. Özkan Bekler
Dr. Oğuzhan Birdal
Dr. Yusuf Bozkurt Şahin
Dr. Serkan Bulgurluoğlu
Dr. Ümit Bulut
Dr. Veysi Can
Dr. Mustafa Candemir
Dr. Murat Çap
Dr. Göksel Çinier
Dr. Ali Çoner
Dr. Yusuf Demir
Dr. Ömer Furkan Demir
Dr. Murat Demirci
Dr. Ayşe İrem Demirtola Mammadli
Dr. Süleyman Çağan Efe
Dr. Mehmet Akif Erdöl
Dr. Kubilay Erselcan
Dr. Kerim Esenboğa
Dr. Duygu Genç
Dr. Kemal Göçer
Dr. Elif Güçlü
Dr. Arda Güler
Dr. Duygu İnan
Dr. Hasan Burak İşleyen
Dr. Muzaffer Kahyaoğlu
Dr. Sedat Kalkan
Dr. Yücel Kanal
Dr. Özkan Karaca
Dr. Ahmet Karaduman
Dr. Mustafa Karanfil
Dr. Ayhan Kol
Dr. Fatma Köksal
Dr. Mevlüt Serdar Kuyumcu
Dr. Yunus Emre Özbebek
Dr. Ahmet Özderya
Dr. Yasin Özen
Dr. Ayşenur Özkaya İbiş
Dr. Çağlar Özmen
Dr. Selvi Öztaş
Dr. Hasan Sarı
Dr. Serkan Sivri
Dr. Ali Uğur Soysal
Dr. Hüseyin Tezcan
Dr. Nazlı Turan
Dr. Berat Uğuz
Dr. Örsan Deniz Urgun
Dr. İdris Yakut
Dr. Mustafa Yenerçağ
Dr. Mehmet Fatih Yılmaz
Dr. Yakup Yiğit
Dr. Mehmet Murat Yiğitbaşı
Bülten Editörleri
Dr. Muzaffer Değertekin
Dr. Bülent Mutlu
Dr. Süleyman Çağan Efe
Dr. Duygu İnan
Katkıda Bulunanlar
Dr. Songül Akkoyun
Dr. Çağdaş Arslan
Dr. Serkan Asil
Dr. Anar Mammadli
Dr. Ersan Oflar
Dr. Meltem Tekin
Dr. Canan Elif Yıldız
Dr. Ufuk Yıldız
|
|
|
|
Türk Kardiyoloji Derneği Genç Kardiyologlar Bülteni - Orta Dereceli Koroner Darlıklarda Fraksiyonel Akım Rezervi ve Intravasküler Ultrason Rehberli Girişimsel Stratejinin Klinik Sonuçlara Etkisinin Karşılaştırılması- FLAVOUR (Dr. Ufuk Yıldız)Yorumlayan: Dr. Ufuk YILDIZ
Çalışma: Orta Dereceli Koroner Darlıklarda Fraksiyonel Akım Rezervi ve Intravasküler Ultrason Rehberli Girişimsel Stratejinin Klinik Sonuçlara Etkisinin Karşılaştırılması- FLAVOUR
Yayınlandığı Kongre: ACC 2022
Giriş
Stabil koroner arter hastalığında, fraksiyonel akım rezervi (FFR) ve intravasküler ultrason (IVUS), koroner revaskülarizasyonda yol gösterici ve peruktan koroner girişimde (PKG) doğru kararı vermemize yardımcı olan ana tanı araçlarıdır.
Son yıllarda birçok çalışma, koroner arter lezyonlarının intravasküler anatomik görüntülemesine karşı fizyolojik değerlendirmenin ayırıcı prognostik değerini kıyaslamaya çalışmıştır ancak hala elimizde yeterli derece ve tatmin edici kanıt bulunmamaktadır.
Amaç
FLAVOUR çalışmasının temel amacı, 24 aylık takipte majör advers kardiyak olayların (tüm nedenlere bağlı ölüm, miyokard infarktüsü ve herhangi bir zamanda revakülarizasyon ihtiyacı) hasta odaklı birleşik sonlanım noktaları açısından FFR-kılavuzluğundaki PKG’nin IVUS-kılavuzluğundaki PKG’ye karşı noninferior olup olmadığını test etmektir.
Metot
FLAVOUR, FFR ve IVUS’un, randomize, paralel ve karşılıklı değerlendirildiği ilk büyük çalışmadır.
Çin ve Güney Kore’deki 18 merkezden, stabil koroner arter hastalığı olan, koroner anjiyografi sonucunda sol ana koroner dışı damarlardan birinde, stentlemeye uygun, ?2.5 mm ve %40-70 stenozu olan 1682 hasta toplanmıştır. Bu hastalar FFR (n=838) ve IVUS (n=884) olarak randomize edilmiştir.
FFR grubunda, FFR değeri ? 0.80 olanlarda PKG uygulanmıştır. İşlem sonrası FFR ? 0.88 ya da stent uçları arası FFR ölçüm farkının < 0.05 olması yeterli revaskülarizasyon kriteri olarak sayılmıştır. IVUS grubunda minimal lümen alanı (MLA) ? 3.00 mm2 ya da 3.00-4.00 mm2 arası olup plak yükü >70% olan damarlara PKG uygulanmıştır. İşlem sonrası MLA ? 5.5 mm2 ve stent ucundaki plak yükünün ? 55% olması ya da stent içi MLA’nın distal referans damar çapından büyük veya eşit olması yeterli revaskülarizasyon kriteri olarak sayılmıştır. Ölçümler sonucu stent gereksinimi olmayan hastalar medikal tedavi ile takip edilmiştir.
Bulgular ve İstatistik
Çalışmanın yaş ortalaması 65, % 29.4’ü kadın, %32.9’u diabetes mellitus ve %52.0’ı çok damar hastalığına sahipti. Hastaların %6’sı daha önce miyokard infarktüsü (MI) geçirmişti ve %30’u MI için yüksek risk altındaydı.
PKG uygulama oranı, FFR grubunda, IVUS grubuna göre daha düşüktü ( %44’e karşılık %65.3; p < 0.001). Bu nedenle FFR grubunda, IVUS grubuna göre hasta başına düşen implante edilen stent sayısı (0.6 ± 0.9 ‘ a karşı 0.9 ± 1.0; p< 0.001) ve dual antiplatelet tedavi ile taburcu edilen hastaların oranı ( % 58.1’e karşı %71.8) anlamlı derecede düşüktü.
Primer analiz için, FFR grubunda 832 hasta (%99,1) ve IVUS grubunda 836 hasta ( %99,3) mevcuttu. 24 aylık takipte tüm nedenlere bağlı ölüm, miyokard infarktüsü veya herhangi bir nedene bağlı revaskülarizasyon FFR grubunda %8.1, IVUS grubunda %8.5 olarak izlenmiştir (noninferiorite p değeri = 0.015). FFR ve IVUS grubunun hem PKG ile tedavi edilen kohortunda (FFR, n=466, ve IVUS, n=293; %11.9’a karşılık %9.9; p=0.313) hem de medikal tedavi ile takip edilen kohortunda ( FFR, n=372, ve IVUS, n=551; %5.0’a karşılık %5.9; p=0.622) primer sonlanım açısından anlamlı fark izlenmemiştir. FFR ve IVUS uygulanan grupların alt grup analizinde anlamlı fark saptanmamıştır.
Birincil sonlanım noktalarının her biri tek tek incelendiğinde, FFR ve IVUS grubunda anlamlı bir fark izlenmedi ( tüm nedenlere bağlı ölüm: %1.3’e karşılık %2.3, p=0.14; miyokard infarktüsü: %1.9’a karşılık %1.7, p=0.696; tekrarlayan revaskülarizasyon: %5.7’ye karşılık %5.3, p=0.713). Periprosedürel miyokard infarktüsü (%1.2’ye karşılık %0.9, p=0.623) ve hedef damar miyokard infarktüsü (%0.4’e karşılık %0.2, p=0.648) ve hedef damar revaskülarizasyonunda (%3.3’e karşılık %2.4, p=0.288) da anlamlı fark izlenmedi. Son olarak hastaların takiplerinde uygulanan Seattle Anjina Anket skorlarında da FFR ve IVUS grupları arasında anlamlı farklılık izlenmedi.
Sonuç
24 aylık takipte majör advers kardiyak olayların (tüm nedenlere bağlı ölüm, miyokard infarktüsü ve herhangi bir zamanda revakülarizasyon ihtiyacı) hasta odaklı birleşik sonlanım noktaları açısından, FFR-kılavuzluğundaki PKG, IVUS-kılavuzluğundaki PKG’ye karşı non-inferiordur.
Yorum
Çalışma sonuçları göz önünde bulundurulduğunda, stabil koroner arter hastalığında %40-70 arası stenozu bulunan, sol ana koroner arter dışı damarlarda stent implantasyonunu optimize etmek için hem koroner fizyolojik metod hem koroner anatomi değerlendirilmesi kullanılabilir.
|