Türk Kardiyoloji Derneği Genç Kardiyologlar Bülteni - PACMAN AMI - Akut Miyokard Enfarktüslü Hastalarda Seri Multimodalite İntrakoroner Görüntüleme ile Değerlendirilen Alirocumab'ın Koroner Ateroskleroz Üzerine Etkileri (Dr. Canan Elif Yıldız)Yorumlayan: Dr. Canan Elif YILDIZ
Çalışma: PACMAN AMI - Akut Miyokard Enfarktüslü Hastalarda Seri Multimodalite İntrakoroner Görüntüleme ile Değerlendirilen Alirocumab'ın Koroner Ateroskleroz Üzerine Etkileri
Yayınlandığı Kongre: ACC 2022
Giriş
Aterom hacmi ve lipid yükü gibi çeşitli plak özellikleri, plağın ilerleme ve koroner olaya yol açma olasılığını etkiler ve bu özellikler intravasküler ultrason (IVUS), yakın-kızıl ötesi spektroskopi (NIRS) veya optik koherens tomografi (OCT) gibi intrakoroner görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilebilir.
LDL kolesterol yüksekliği olan hastalarda statin tedavisine PCSK9 inhibitörlerinin eklenmesinin kardiyovasküler olayları azalttığı gösterilmiştir. Akut miyokard enfarktüslü (AMI) hastalar, enfarktüs ilişkili olmayan arterlerde yüksek riskli nonobstrüktif plakların varlığı nedeniyle tekrarlayan kardiyovasküler olay riski altındadır.
Amaç
PACMAN AMI çalışmasında PCSK9 inhibitörü Alirocumab’ın koroner plak regresyonu üzerine etkisi araştırılmıştır.
Metot
Çalışmaya akut STEMI (%52.7) veya NSTEMI (%47.3) olan, infarkt ilişkili artere (İRA) başarılı PCI yapılan ve anjiyografide iki infarkt ilişkili olmayan arterde (non-İRA) nonobstrüktif aterosklerozu olan (%20 - %50 stenoz) ve daha önce statin kullanmamış hastalarda LDL-kolesterol seviyesinin 125 mg/dL'nin (3.2 mmol/L) üzerinde ve statin ile tedavi edilen hastalarda 70 mg/dL'nin (1.8 mmol/L) üzerinde olan 300 hasta ( yaş ortalaması 58.5 yıl; %18.7 kadın) dahil edilmiştir. Hastaların non-İRA plak karakteristikleri başlangıçta IVUS, NIRS ve OCT kullanılarak değerlendirilmiştir ve görüntülemeler birinci yılın sonunda tekrarlanmıştır.
Başlangıç görüntülemesinden sonra başarılı PCI sonrası ilk 24 saat içinde, hastalar 2 haftada bir subkutan uygulanan 150 mg alirocumab + rosuvastatin 20 mg (n:148) veya plasebo + rosuvastatin 20 mg’ a (n:152) randomize edilmiştir.
Bulgular ve istatistik
52 haftalık takip süresi sonunda birincil sonlanım olan yüzde aterom hacminde (PAV) Alirocumab grubunda plaseboya göre anlamlı azalma saptanmıştır (%-2,13 ; %-0,92; P < 0,001). Tüm nedenlere bağlı mortalite ve MI açısından gruplar arasında fark yoktur ancak Alirocumab tedavisi ile iskemi kaynaklı non-İRA revaskülarizasyonunda anlamlı bir azalma olmuştur.
Sonuç
AMI ile başvuran hastalarda yüksek yoğunluklu statin tedavisine Alirocumab’ın erken eklenmesi, yüzde aterom volümünde (PAV) ve lipid yükünde önemli azalmaya ve fibröz kılıf kalınlığında önemli artışa neden olmaktadır.
Yorum
Bu çalışma PCSK9 inhibitörü Alirocumab’ın mekanizmasını ve plak modülasyonunu nasıl etkilediğini anlamak açısından önemlidir.
|