[English] | |
Türk Kardiyoloji Derneği Genç Kardiyologlar Alt Kurulu Elektronik Bülteni Yıl: 5 Sayı: 2 / 2022 |
|
Yorumlayan: Dr. Selim Aydemir Makale: Supporting Physical Activity in Patients and Populations During Life Events and Transitions: A Scientific Statement From the American Heart Association Link: Abbi D Lane-Cordova, Gerald J Jerome, Amanda E Paluch, Eduardo Esteban Bustamante, Michael J LaMonte, Russell R Pate, R Glenn Weaver, Kashica J Webber-Ritchey, Bethany Barone Gibbs, Committee on Physical Activity of the American Heart Association Council on Lifestyle and Cardiometabolic Health. Supporting Physical Activity in Patients and Populations During Life Events and Transitions: A Scientific Statement From the American Heart Association. Circulation. 2022 Jan 25;145(4):e117-e128. doi: 10.1161/CIR.0000000000001035. YAŞAM OLAYLARI VE GEÇİŞLERİ SIRASINDA HASTALARDA VE POPÜLASYONLARDA FİZİKSEL AKTİVİTENİN DESTEKLENMESİ: AMERİKAN KALP DERNEĞİNDEN BİLİMSEL BİR AÇIKLAMA Yeterli fiziksel aktiviteye ulaşmak, optimal kardiyovasküler sağlığı geliştirir ve kardiyovasküler olay riskini düşürür. Amerikan Kalp Derneği’nin Life’s Simple 7 felsefesinin bir bileşenidir. Fiziksel aktivite, kardiyovasküler mortalite ile ters orantılıdır ve obezite, depresyon, diyabet ve bazı kanserler gibi kronik durumları ve kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini önlemek ve tedavi etmek için önerilir. Fiziksel aktivite düzeyleri yaşam olaylarına ve yaşam geçişlerine yanıt olarak önemli ölçüde değişebilir. Bu nedenle, kritik yaşam olayları ve geçişler sırasında bireylerin daha iyi kardiyovasküler ve genel sağlıkları için fiziksel aktiviteyi başlatmalarına ve sürdürmelerine yardımcı olmak önemlidir. Fiziksel Aktivite Kılavuzları, bu sebeple kanıta dayalı öneriler sunmaktadırlar (Tablo 1).
Yaşam olayları belirli bir durumun başlangıcını veya bitişini tanımlar. Yaşam geçişleri ise genellikle bir yaşam olayıyla bağlantılı olan uyum dönemleri olarak tanımlanabilir. Örneğin, ebeveyn olmak bir yaşam olayıdır, ebeveynlik ise bir yaşam geçişidir. Yaşam olayları ve geçişler, genellikle rutinle dönemlerde bazı bozulmalar veya değişikliklerle karakterize edilir. Yaşam olayları ve geçişler sırasında iyi fiziksel aktivite ve hareketsiz davranış alışkanlıkları oluşturmak, bu davranışların yaşam boyu düzeylerini şekillendirebilir. Mevcut incelemeler, yaşam olaylarının ve geçişlerin fiziksel aktiviteyi etkilediğini göstermektedir. Yaşam olayları ve geçişler sırasında fiziksel aktivitedeki azalmalara karşı ilişkili olabilecek faktörleri tanımlamak, bu dönemlerdeki hareketsiz davranış eğilimleri belirlemek, fiziksel aktiviteyi değerlendirmek, teşvik etmek ve desteklemek oldukça önemlidir. Bu bilimsel açıklamanın amacı, yaşam olayları ve geçişler sırasında fiziksel aktivitedeki değişikliklere genel bir bakış sağlamak, sağlık uzmanlarına bu dönemlerde fiziksel aktiviteyi tanımlamaları, ele almaları ve teşvik etmeleri için rehberlik sağlamak ve fiziksel aktiviteyi teşvik etmek için toplum düzeyinde yaklaşımlar sağlamaktır. Bölüm I. Yaşam Geçişleri ve Olaylarının Fiziksel Aktivite ve Hareketsiz (Sedanter) Davranış Üzerindeki Etkileri Yaşam olaylarının ve yaşam geçişlerin fiziksel aktivite üzerindeki etkilerine ilişkin bulgular oldukça değişkendir. Yaşam olayları ve geçişlerinin fiziksel aktivite üzerindeki etkilerine ilişkin araştırma bulgularının ve sonuçlarının bir özeti tablo 2’de gösterilmiştir.
1.Yaşam Olaylarının ve Geçişlerin Belirli Alt Gruplarda Fiziksel Aktivite Üzerindeki Etkileri Yaşam olaylarının ve yaşam geçişlerinin etkilerine ilişkin alt grup analizlerini incelemek, bu dönemlerde desteğe en çok ihtiyaç duyanların belirlenmesine yardımcı olabilir. Yaş, cinsiyet, ırk, etnik köken, eğitim düzeyi gibi birçok faktörün fiziksel aktivite düzeyleri için değişkenlik gösterdiğine ait çalışmalar mevcuttur ancak sınırlıdır. Belirli alt grupların yaşam olaylarında ve geçişlerinde fiziksel aktivite üzerindeki olumsuz etkilerine karşı daha savunmasız olduğunu gösterilmiştir. Spesifik olarak, yalnız yaşayan, düşük eğitimli bireyler, siyah Amerikalılar, cinsel veya cinsiyete dayalı azınlık grupları ve hamilelik ve ebeveynlik dönemindeki kadınlar, belirli olaylar ve geçişler boyunca fiziksel aktivite desteğine daha fazla ihtiyaç duyabilir. Bunlar gibi alt gruplar için yaşam olaylarının ve geçişlerin fiziksel aktivite üzerindeki etkisini özel olarak aydınlatmak için araştırmalara ihtiyaç vardır. 2. Farklı Yaşam Aşamalarının Fiziksel Aktivite ile İlişkisi Bireysel, sosyal, çevresel ve politikaya katkıda bulunanları kapsayan sosyoekolojik model, fiziksel aktivitenin belirleyicileridir. Bunlar, iş/okul veya boş zaman gibi her türlü aktiviteyi etkiler. Bazı faktörler yaşam boyunca etkili iken, bazıları belirli yaşam olayları veya geçişler sırasında daha etkilidir. Belirleyiciler arasındaki karşılıklı ilişkilerin kabul edilmesi, yaşam geçişleri ve olayları sırasında fiziksel aktiviteyi anlamak ve desteklemek için önemlidir. 2.1. Gençler İçin Genel Faktörler (<18 Yaş) Bireysel düzeyde fiziksel aktivite seviyelerini, cinsiyet, yaş, motor koordinasyon, dışarıda geçirilen zaman, beden imajı, fiziksel aktivite tercihleri, fiziksel aktivite niyetleri, algılanan engeller, tutum, öz yeterlilik, hedef yönelimi, motivasyon, okul sporları ve beden eğitimi katılımı etkiler. Kişilerarası düzeyde, ebeveyn eğitimi, ebeveyn fiziksel aktivite seviyeleri, ebeveyn ağırlık durumu ve sosyal destek fiziksel aktiviteyi etkiler. Çevre düzeyinde, suç oranları ve güvenlik algısı, mahallenin yürünebilirliği, trafik hızı ve trafik hacmi, eğlence tesislerine veya okula yakınlık, yerleşim yoğunluğu, programlara ve tesislere erişim ve okul kaynakları fiziksel aktiviteye katılımını etkiler. COVID-19 ile ilgili kısıtlamalar ve evde kalma ile ilgili veriler henüz mevcut olmasa da, ev siparişleri gençlerde fiziksel aktivitedeki değişikliklerle de ilişkilendirilmiştir. 2.2. Yetişkinler için Genel Faktörler (18+ Yaş) Bireysel düzeyde, daha iyi sağlık durumu, öz-yeterlik, geçmiş öykü ve egzersiz yapma niyeti, fiziksel aktivitenin algılanan faydaları, keyif alma ve daha düşük stres fiziksel aktivitenin belirleyicileridir. Kişilerarası düzeyde, sosyal destek fiziksel aktiviteyi pozitif olarak etkilerken, sosyal normlar ve kültürel değerler, fiziksel aktiviteyi hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilir. Çevresel düzeyde, dinlenme tesislerine veya yeşil alanlara yakınlık ve erişim, mahalle estetiği, ulaşım altyapısı ve mahallede yürünebilirlik yetişkinlerde fiziksel aktiviteyi etkiler. 3.Yaşam Geçişlerine Özgü Faktörler Yaşam geçişleri veya olaylar sırasında fiziksel aktivite düzeylerinin belirli sosyo-ekolojik belirleyicileri hakkında daha az bilgi mevcuttur. Psikososyal değişkenler, ırk ve etnik köken, sosyo-ekolojik faktörler, çevresel ve mesleki faktörler fiziksel aktiviteyi etkiler. Gelecekteki araştırmalar, yaşam olayları veya geçişler sırasında fiziksel aktiviteyi destekleyen sosyoekolojik faktörleri tanımlamaya devam etmelidir. Bireysel danışmanlık, odaklanmış müdahaleler ve halk sağlığı politikaları ile kanıta dayalı faktörleri hedeflemek, yaşam geçişleri veya olayları sırasında fiziksel aktivitedeki artışları teşvik etme veya düşüşleri önlemede fayda sağlayacaktır. 4.Hareketsiz (Sedanter) Davranış Sedanter davranış, düşük yoğunluklu aktivite davranışı olarak tanımlanır ve orta-şiddetli yoğunlukta yeterli fiziksel aktiviteye ulaşamamanın dışında bir kardiyovasküler risk faktörü olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü hareketsiz davranışların azaltılmasını önermektedir. Amerikalılar için 2018 Fiziksel Aktivite Rehberi, ayrıca gün boyunca daha az oturmak ve daha fazla hareket etmek için bir öneriler eklemiştir. Kesitsel sürveyans verileri, yaşam geçişlerinin hareketsiz davranışı etkileyebileceğini göstermektedir. Mevcut araştırmalar fiziksel aktivite çalışmalarından daha az kapsamlıdır ve hareketsiz davranış yaşam geçişleri boyunca yaş gruplarına göre değişmektedir. 4.1.Gençlik Hareketsiz davranışın gençlikte en düşük seviyede olduğunu ve ergenlik boyunca arttığını öne süren çalışmalar olsa da, az sayıda çalışma bu dönem boyunca hareketsiz davranıştaki değişimi sistematik olarak ölçmüştür. Okul düzeyindeki geçişler sırasında, ivme ölçerle ölçülen hareketsiz zamanda her yıl günde 10-20 dakika ek artış görülmektedir. Liseden üniversite ortamına geçiş, televizyon izlemek ve video oyunları oynamak gibi belirli hareketsiz faaliyetlerde daha az zaman harcanmasıyla ilişkilendirilebilir, ancak aynı zamanda ders çalışırken ve sosyalleşirken daha fazla hareketsiz zamanla da ilişkilidir. ABD' de yapılan bir çalışmada ise, ergenlikten (<18 yaş) genç yetişkinliğe (18-26 yaş) geçişlerde, hareketsiz davranışın, siyah erkeklerin ve kadınların ekran başında daha fazla zaman geçirme olasılıkları daha yüksek olmasına rağmen genellikle sabit olduğunu göstermiştir. 4.2.Yetişkinler Hareketsiz davranış genç yetişkinlik döneminde azalır, daha sonra orta yaş boyunca artar. Meslek, hareketsiz davranışın önemli bir belirleyicisidir. Evlilik/birlikte yaşama, sedanter yaşamla tutarlı şekilde ilişkili değildir, ancak çocuk sahibi olmak, bağımlı kişilere sahip olmak, hareketsiz davranış ile ilişkilendirilir. Ayrıca, daha yüksek hareketsiz davranışla ilişkili diğer yaşam geçişleri hamilelik ve büyük hastalık ve yaralanmalardır. 4.3.Daha Yaşlı Yetişkinler Yaşlı yetişkinler en hareketsiz yaş grubudur. Sistematik bir inceleme, televizyon izleme süresinin artmasına rağmen toplam hareketsiz davranışın emeklilikle birlikte azaldığını ileri sürmüştür. Tersine, majör ortopedik yaralanma (örneğin kalça kırığı) yüksek düzeyde hareketsiz davranışla ilişkilidir. Ayrıca uzun süreli bakıma girmek, ev içi sorumlulukların azalması ve hareketsiz davranışı teşvik eden sosyal/fiziksel bir ortam gibi faktörler hareketsiz davranışı artırır. Sonuç olarak, yaşam olaylarının ve geçişlerinin hareketsiz davranışı etkilediği gösterilmiştir. Daha az hareketsizlik ve daha fazla fiziksel aktivite kardiyovasküler sağlığı korumak için yararlı bir tamamlayıcı strateji olabilir. Bölüm II. Yaşam Olayları ve Geçişleri Boyunca Hastalarda ve Popülasyonlarda Fiziksel Aktiviteyi Destekleme Stratejileri Hamilelik gibi bazı yaşam olayları veya geçişler kolayca tanımlanır. Hamilelik için, mevcut kılavuzlar, obstetrik klinisyenlerin fiziksel aktiviteyi teşvik etmesi gerektiğini ve hamilelik sırasında ve doğum sonrasında fiziksel aktiviteyi desteklemek için motivasyonel görüşme yapılmasını önerirler. Klinisyenler ayrıca gençlikte okul düzeyindeki geçişleri kolayca belirleyebilirler. Ancak bunların çoğu yaşam tarzı davranışları üzerindeki olumsuz etkilere değinir, özellikle fiziksel aktivite veya hareketsiz davranışla ilgili ayrıntıları vermezler. Ayrıca bir yaşam olayı veya geçiş tanımlandıktan sonra fiziksel aktiviteyi ölçmek ve teşvik etmek için önerilerde bulunulması oldukça önemlidir. 1.Klinik veya Topluluk Ortamlarında Fiziksel Aktiviteyi Değerlendirme Geçiş veya etkinlik sırasında fiziksel aktiviteyi teşvik etmenin ilk adımı mevcut aktivite düzeyini belirlemek ve bu düzeyi 2018 Fiziksel Aktivite Kılavuzuna göre değerlendirmektir. Bir hasta giriş yaptığında, yaşamsal belirtiler toplandığında veya tedavinin bir parçası olarak aktivite düzeylerini değerlendirmek önemli bir stratejidir. Ancak, fiziksel aktivite değerlendirmesi için araştırmalar, giriş sırasında kısa bir anketin doldurulmasının yalnızca %27'lik bir yanıt oranı sağladığını bulmuştur. Fiziksel aktivite değerlendirmesini yaşam olayı ve geçiş sorularıyla birlikte standart hale getirmek, bir hastanın ne zaman fiziksel aktiviteyi azaltma riski altında olduğununun belirlenmesini sağlar. Uygun değerlendirme aracının seçilmesi, değerlendirme hedefleri dahil olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Uygulayıcılar için özellikle anketler gibi kendi kendine bildirim araçları ve giyilebilir aktivite monitörleri olmak üzere iki değerlendirme şekli vardır. Değerlendirme türünü seçerken, klinisyenler ve uygulayıcılar, yöntemin fizibilitesini, uygulanabilirliğini, doğruluğunu ve hassasiyetini göz önünde bulundurmalıdır. Fiziksel aktivitenin anket ölçümleri, mevcut klinik karşılaşmalara veya topluluk değerlendirmelerine kolayca entegre edilebilen basit, düşük maliyetli bir seçenektir. Anketlerin uzunluğu, aktivitenin türü, sıklığı, yoğunluğu ve süresi ile ilgili gerekli ayrıntı düzeyine bağlı olarak değişir. Bununla birlikte, klinik veya topluluk ortamlarındaki çoğu durumda, her karşılaşmada 2 soruluk kısa bir araç kullanmak, fizksel aktivite düzeyi ile ilgili önemli bilgiler verebilir. Örneğin;
Orta düzeyde bir fiziksel aktivite yoğunluğu seviyesi, egzersiz yaparken sohbet etmenin mümkün olduğu konuşma testi kullanılarak değerlendirilebilir. Yoğunluğu ölçmek için başka bir araç, oturmanın 0 ve mümkün olan en büyük çabanın 10 olduğu algılanan efor ölçeğinin derecesidir. Bu ölçekte, orta yoğunluktaki aktivite 5 ile 6 arasında ve şiddetli yoğunluktaki aktivite 7 ile 8.3 arasında bir değere karşılık gelir. Giyilebilir cihazlar, çoğunlukla pedometreler ve ivmeölçerler son zamanlarda popüler hale gelmiştir. Çeşitli yoğunluk seviyelerinde adımlar ve tahmini fiziksel aktivite dakikaları gibi nesnel bilgiler sağlarlar. Tüketici sınıfı giyilebilir cihazlar daha yaygın olarak kullanılır, araştırma sınıfı cihazlardan daha az maliyetli ve daha basit şekilde veri özetleri sağlar. Tüketici temelli giyilebilir cihazların doğruluğu büyük ölçüde farklılık gösterir ve orta ile şiddetli yoğunluktaki fiziksel aktivite süresi, kalori harcaması, kalp atış hızı ve fitness düzeyi tahminleri, bir bireyin belirtilen miktara ulaşıp ulaşmadığını belirlemek için yeterince güvenilir ve geçerli olmayabilir. 2018 Fiziksel Aktivite Klavuzu’nda günde atılan adım sayısının, giyilebilir cihazlarda mevcut olan en geçerli ve güvenilir ölçüm olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle, tüketici tabanlı giyilebilir cihazlar kullanarak fiziksel aktivite seviyelerinin bir göstergesi olarak günlük adımlara odaklanmak şu anda değerlendirme için en iyi seçimdir. Mevcut kılavuzlar günlük adım önerileri sunmasa da, son çalışmalar, kılavuzlar tarafından önerilen orta ile şiddetli fiziksel aktivite sürelerine kaç adımın eşdeğer olabileceğine dair ön tahminler sağlamıştır. Giyilebilir cihazları kullanarak adım izlemenin bir başka yararı da, değişiklikleri izleme fırsatıdır. Adım sayısında kademeli ve gerçekçi artışlara odaklanmak birçok kişi için güçlü bir strateji olabilir. 2.Nüfusa Özgü Fiziksel Aktivite Değerlendirmesi 2.1Gebelik Hamile kadınlar için fiziksel aktivite yoğunluğunun belirlenmesine özel önem verilmesi gerekmektedir. Orta yoğunlukta fiziksel aktivite güvenlidir ve çoğu gebelik için önerilir ve gebelik sırasındaki fizyolojik değişiklikler nedeniyle mutlak enerji gereksinimleri veya kalp hızından ziyade algılanan yoğunluk odak noktası olmalıdır. 2.2.Daha yaşlı yetişkinler Aerobik kapasite yaşla birlikte azaldığından, yaşlı yetişkinler aynı aktivite için genç yetişkinlerden daha fazla enerji harcarlar. Bu nedenle, yaşlı yetişkinlerde fiziksel aktivite yoğunluğunu değerlendirmek için konuşma testi veya algılanan eforun derecelendirmelerini kullanarak algılanan çaba önerilir. Uygulayıcılar, düşme riskini azaltmaya ve fiziksel işlevi iyileştirmeye yardımcı olmak için yaşlı yetişkinler için 2018 Fiziksel Aktivite Kılavuzunda (denge, kas güçlendirme ve aerobik aktivite) önerilen çok bileşenli fiziksel aktivitelere katılımı değerlendirmeyi düşünmelidir. 2.3.Fiziksel kısıtlamalar Yaşlı yetişkinler gibi, çok bileşenli aktivite değerlendirmesi ve tavsiyeleri de multipl skleroz veya felç gibi fiziksel kısıtlamaları olan kişiler için en iyisi olabilir. 2.4.Kronik hastalıklar Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, kırılgan ve osteoartritli bireylerde, bireysel durumların değerlendirilmesi için bir sağlık uzmanına danışılması önemlidir. 3.Fiziksel Aktivite ile İlgili Konuşamaya Davet Etme Sağlık uzmanları, yaşam geçişleri ve olayları için birinci basamak tedavi olarak şefkat ve empatiyi kullanmalıdır. Ayrıca, bazı yaşam geçişleri ve olaylar, hastanın ek tıbbi sorularına ve endişelerine yol açabilir. Sağlık bakım profesyonelleri, bu geçişler sırasında kronik durumları kontrol etmek için rutinlerin sürdürülmesini teşvik edecekleri gibi, düzenli fiziksel aktivite için özel teşvik yapmalıdırlar. Aynı ilke, daha geniş toplulukta fiziksel aktivite katılımını artırmaya yönelik girişimlerin yaşam süresi boyunca yaşam geçişleri için hedeflenen programları içermesi önemli bir halk sağlığı uygulamasıdır. Bireyler için yaşam geçişleri ve yaşam olayları sırasında düzenli fiziksel aktiviteyi sürdürebilmenin yanısıra bu zamanlarda düzenli fiziksel aktiviteye başlamanın ve sürdürmenin zihinsel ve fiziksel sağlığa yararları da vardır. Sağlık hizmeti ortamında davranış danışmanlığı, fiziksel aktivitenin teşviki için önerilen bir stratejidir. Sağlık hizmetleri profesyonelleri, önemli bir teşvik kaynağı olabilir ve hastaların günlerine düzenli fiziksel aktiviteyi dahil etme konusundaki güvenini artırmak için geçmiş başarılar, cesaretlendirme ve rol model olma gibi stratejiler kullanılabilir. Motivasyonel görüşme gibi hasta merkezli bir yaklaşım daha faydalı olabilir. Yaşam geçişi ve olaylar sırasında fiziksel aktivitenin sürdürülmesi veya arttırılması hakkında bir konuşmayı kolaylaştırmak için kullanılabilecek hasta merkezli yaklaşımlara bazı örnekler tablo 3’de gösterilmiştir. Sohbeti başlatma, içgörü sunma ve problem çözmeyi kolaylaştırma yaklaşımları önemlidir. Öneriler yetişkin hastalara, pediatrik hastaların ebeveynleri ve vasilerine ve doğrudan pediatrik hastalarla konuşurken uygulanabilir. Bazı yaklaşımlar, hastanın önceki bilgilerini entegre ederek kişiye özel destek sağlar. Klinisyenler ayrıca konuşmayı başlatmak için bir yaklaşımı, içgörü sunmak için bir yaklaşımla birleştirebilir. Sonuç olarak, her bireyin durumu benzersizdir ve yaşam olaylarıyla karşı karşıya kalanlara yardım etmek şefkat ve anlayış gerektirir. Fiziksel aktivite hakkında hasta merkezli bir tartışma, hastanın yaşam geçişleri veya olaylarıyla daha iyi başa çıkmasına ve kardiyovasküler sağlığının korunmasına veya iyileştirilmesine yardımcı olabilir.
4.Sağlıklı Fiziksel Aktivite Düzeylerinin Örgütsel ve Toplum Temelli Teşviki Bireysel uygulayıcılar, fiziksel aktivite değerlendirmesini ve tanıtımını kişisel rutinlerine ve uygulamalarına ekleyebilirler. Bu konuda örgütsel ve halk sağlığı düzeyinde daha fazla çaba gerekir, ancak bu tür çabalar daha büyük bir etki yaratma potansiyeline sahiptir. Kuruluşlar veya topluluklar içinde fiziksel aktiviteye değinmek, fiziksel aktivite ile bağlantılı sosyoekolojik modelin önemli kişilerarası bileşenler olan sosyal destek ve kültürel normları ele alır. Aynı sosyal destek ve normlar, bireylerin yaşam geçişleri veya olaylarla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Yaşam olayları ve geçişlerle ilişkili okullar, işyerleri, inanç toplulukları ve yardımlı yaşam merkezleri, fiziksel aktivitenin düzenli olarak değerlendirilmesini teşvik edebilir ve aktif bir yaşam tarzını teşvik etmek için bir konuşma başlatıcı işlevi görebilir. Rutin fiziksel aktivite değerlendirmesi, kendi kendini izleme, farkındalık ve kişiye özel fiziksel aktivite tavsiyeleri yoluyla bireylerin ve uygulayıcıların bir yaşam geçişi veya olayının ne zaman fiziksel aktivitede değişikliklere yol açtığını tespit etmelerini, danışmanlık veya müdahaleyi teşvik etmelerini sağlayabilir. Ayrıca siyasetçiler planlama sırasında fiziksel aktivite fırsatlarını akıllarında tutmalıdır. 5.Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen Kaynaklar Bireyler ve uygulayıcılar, yaşam geçişleri ve olaylar sırasında fiziksel aktivitenin teşviki için yüksek kaliteli kaynaklara sahiptir. COVID-19 pandemisi dünya çapında bireylere sunulan fiziksel aktivite rutinlerini ve kaynaklarını büyük ölçüde değiştirdiği için, yakın zamanda, bireyler ve aileler için ev tabanlı veya açık hava ortamlarında fiziksel aktiviteyi teşvik etmek için saygın kuruluşlar tarafından birçok yeni çevrimiçi kaynak geliştirilmiştir. Bu tür kaynaklar, spor salonunda veya başkalarıyla egzersiz yapma gibi olağan fiziksel aktivite alışkanlıklarını etkileyen yaşam olayları ve geçişler yaşayan bireyler için de faydalı olacaktır. Sonuçlar Birçok yaşam olayı ve geçiş, kardiyovasküler sağlıkta fiziksel aktiviteyi ve hareketsiz davranışı etkileyen değişikliklerle ilişkilendirilmiştir. Ortaya çıkan sınırlı kanıtlar, yaşam olaylarına ve geçişlere yanıt olarak değişen fiziksel aktivite davranışlarının alt grup farklılıkları olduğunu göstermektedir. Klinisyenler, yaşam geçişleri hakkında sorular sorarken şefkat göstermeli ve yaşam olayları ve geçişler sırasında fiziksel aktivite hakkında konuşmalar başlatmalıdır. Sağlık uzmanları, basit sorular veya giyilebilir cihazlar kullanarak fiziksel aktiviteyi değerlendirebilir ve değerlendirme sonuçlarını elektronik sağlık kayıtlarına kayıt edebilirler. Kişiye özel fiziksel aktivite için ücretsiz, çevrimiçi kaynaklar mevcuttur ve sağlanmaktadır. Yaşam boyu fiziksel aktivite modellerini ve kardiyovasküler sağlığı iyileştirmek için, özellikle yaşam olayları ve geçişler sırasında fiziksel aktivitedeki düşüşlerle mücadele eden sosyo-ekolojik spektrumdaki müdahalelerin test edilmesi gerekir. |
2024 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir. |