[Türkçe] | |
![]() |
|
Turkish Society of Cardiology Cardiooncology Bulletin Year: 1 Number: 3 / 2023 |
|
Antrasiklin İlişkili Kardiyak Disfonksiyonda Atorvastatin Kullanımı, STOP-CA Çalışması Atorvastatin for Anthracycline-Associated Cardiac Dysfunction, The STOP-CA Randomized Clinical Trial (Neilan et al, JAMA 2023) Dr. Bilge Nazar Ateş Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı Günümüzde antrasiklin bazlı kemoterapi rejimleri birçok kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Önceki çalışmalar Atorvastatinin antrasiklin bazlı kemoterapi kardiyotoksisitesini önlenebileceğini göstermiştir. Bu çalışmanın temel amacı lenfomalı hastalarda atorvastatin tedavisinin kardiyak disfonksiyon gelişme oranında bir azalma ile ilişkili olup olmadığını test etmektir. Çalışma ABD ve Kanada'daki 9 tıp merkezinde, antrasiklin bazlı kemoterapi alması planlanan 300 lenfoma hastası arasında, çift kör ve randomize olarak planlanmış bir klinik çalışmadır. Hasta takibi 25 Ocak 2017 ile 10 Eylül 2021 gerçekleşmiş olup son takip 10 Ekim 2022'de yapılmıştır. Katılımcılar 40 mg Atorvastatin alan grup ve plasebo grubu olarak 1:1 randomize edilmiştir. Başlangıç ve takip EF’lerinin Transtorasik Ekokardiyografi ve MR görüntüleme ile ölçülmesi planlansa da Covid 19 pandemisi nedeni ile bazı hastalarda sadece transtorasik ekokardiyografi ile EF ölçülebilmiştir. 18 yaşından büyük olan ve daha önceden antrasiklin tedavisi almamış ve bu aşamada antrasiklin tedavisi planlanmış lenfoma tanısı alan hastalar çalışmaya dahil edildi. Önceden statin kullanan, gebe veya emziren kadın hastalar, GFR<45 mL/min/1.73 m2 olan hastalar, nedeni bilinmeyen aminotransferaz yüksekliği (laboratuvar üst değerinin 3 katından daha fazla), kardiyak MRG giremeyecek hastalar ve bazal EF < %50 olan hastalar dışlanmıştır. Birincil sonlanım noktası, kemoterapi öncesine göre sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda (LVEF) ?%10 mutlak düşüş veya 12 ay sonunda nihai EF değerinin <%55 olmasıydı. İkincil sonlanım noktası kemoterapi öncesine göre LVEF'de ?%5 mutlak düşüş veya 12 ay sonunda nihai EF değerinin <%55 olmasıydı. Randomize edilen 300 katılımcının 286'sı (%95) çalışmayı tamamlamıştır. Ortalama yaş 50, Non-hodgkin lenfoma oranı ise %73’tür. Tüm kohort arasında, başlangıçtaki ortalama LVEF %63 ve takip LVEF %58 olarak hesaplanmıştır. Ortalama doksorubisin eşdeğeri kümülatif antrasiklin dozu: 264 mg/m2’dir ve katılımcıların %91'i çalışma ilaçlarına uyum göstermiştir. 12 aylık takipte, 46 hastada (%15) kemoterapi öncesine göre LVEF'de %10 veya daha fazla düşüş olmuş veya nihai değer %55'in altına düşmüştür. Birincil sonlanım noktası insidansı atorvastatin grubunda %9 (13/150) ve plasebo grubunda %22 (33/150) idi (P = 0,002). Antrasiklin tedavisinden sonra LVEF'de %10 veya daha fazla düşüşle nihai değerin %55'in altına düşme olasılığı, plaseboya randomize edilen katılımcılar için atorvastatine randomize edilenlere kıyasla neredeyse 3 kat daha fazlaydı (Odds oranı, 2,9; %95 GA, 1,4-6,4). Plasebo ile karşılaştırıldığında, atorvastatin tedavisi ile ikincil sonlanım noktası insidansını da azaltmıştır (%13'e karşı %29; P = 0,001). 24 aylık takip süresince 13 hastada kalp yetersizliği geliştiği (%4) tespit edilmiştir. Çalışma grupları arasında kalp yetmezliği olay oranlarında fark yoktu (Atorvastatin ile %3, plasebo ile %6; P = 0,26). Yan etkilere bakılacak olur ise miyalji (19% vs. 21%), aminotransferaz yüksekliği (18% vs. 16%) ve böbrek yetmezliği (1.3% vs. 2.7%) iki grupta da benzer saptanmıştır. Antrasiklinle ilişkili oksidatif stresi ve kardiyomiyosit ölümünü in vitro olarak azaltan statinler ilgi çeken potansiyel bir tedavi haline gelmiştir. Sonuç olarak antrasiklin bazlı kemoterapi ile tedavi edilen lenfoma hastaları arasında, atorvastatin kardiyak disfonksiyon insidansını azaltmıştır. Bu bulgular, antrasiklin kullanımına bağlı olarak kardiyak disfonksiyon riski yüksek olan lenfomalı hastalarda profilaktik atorvastatin kullanımını destekleyebilir. |
2025 © Turkish Society of Cardiology. |