[Türkçe] | |
![]() |
|
Turkish Society of Cardiology Cardiooncology Bulletin Year: 1 Number: 3 / 2023 |
|
Doksorubisin-İlişkili Kardiyotoksisitenin Erken Tespiti Amacıyla Epikardiyal Koroner Vazoreaktivitenin Bilgisayarlı Tomografik Anjiyografi ile Değerlendirilmesi Computed Tomographic Angiography Assessment of Epicardial Coronary Vasoreactivity for Early Detection of Doxorubicin-Induced Cardiotoxicity (Feher et al, JACC: Cardiooncology, 2020) Dr. Müge Akbulut Koyuncu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı Koroner arter bilgisayarlı tomografi anjiyografi (KBTA); daha önceden kemoterapi öyküsü olan ve yeni başlangıçlı sol ventrikül (SV) disfonksiyonu olan hastalarda, altta yatan epikardiyal koroner arter hastalığını (KAH) tespit ve lokalize etmek amacıyla kullanılabilir. Kanser hastalarında yapılan çalışmalarda; KBTA kullanımının hastaların yaklaşık %52’sinin onkolojik tedavi yaklaşımını değiştirebildiğini ortaya koymuştur. KBTA anatomik bilginin yanı sıra kardiyak fonksiyon ve myokard perfüzyonu hakkında da fizyolojik bilgi sağlamaktadır. Son yıllardaki çalışmalar, doksorubisin (DOX) tedavisinin oksidatif stresi tetikleyerek mikrovasküler hasara yol açabildiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle son zamanlarda vasküler endotel, DOX-ilişkili kardiyotoksisitenin tanısı, tedavisi ve önlenmesinde yeni bir hedef haline gelmeye başlamıştır. Bu çalışmanın amaçları; (1) DOX-ilişkili kardiyotoksisitede KBTA’nin farmakolojik stres esnasında epikardiyal koroner arter çapının kantitatif değerlendirmesinde kullanılabilecek güvenilir bir test olup olmadığını belirlemek, (2) DOX-ilişkili kardiyotoksisite hayvan modelinde koroner damar reaktivitesinin seri olarak istirahat ve stres hallerinde kantitatif olarak KBTA ile analizini gerçekleştirmektir. Deneylerde toplam 16 dişi Marshall beagles cinsi köpek kullanılarak DOX tedavisi öncesi ve 4 mg/kg, 8 mg/kg kümülatif DOX dozları sonrası KBTA yapılmıştır. İlaveten, tedavi öncesi ve tedavinin 4 mg/kg, 8 mg/kg ve 12 mg/kg kümülatif DOX dozları sonrasında strain analizinin de dahil olduğu detaylı trans-torasik ekokardiyografik inceleme yapılmıştır. Ardışık KBTA’ler, istirahatte, adenozin infüzyonu sırasında, adenozin infüzyonu kesildikten 30 dakika sonra ve düşük doz dobutamin infüzyonu sırasında gerçekleştirilmiştir. Adenozin ve dobutaminin hemodinamik etkileri Tablo 1’de özetlenmiştir (Tablo 1). Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (SVEF), 8 mg/kg kümülatif DOX dozlarına kadar korunmuş, daha yüksek kümülatif dozlar sonrasında ise düşmeye başlamıştır. Global longitudinal strain (GLS) ise 4 mg/kg kümülatif DOX dozu sonrası anlamlı olarak düşmeye başlamıştır. Adenozin ilişkili vazodilatör yanıt, 4 mg/kg kümülatif DOX dozu sonrası bozulmaya başlamıştır. Öte yandan; dobutamin-ilişkili vazodilatasyon ise 8 mg/kg kümülatif DOX dozu sonrası azalmaya başlamıştır. Tablo 1. Adenozin ve dobutaminin hemodinamik etkileri.
OAB, ortalama arter basıncı; KH, kalp hızı; vd, vazodilatasyon. Mevcut çalışma; DOX-ilişkili kardiyotoksisitenin oluşturulduğu bir kronik büyük hayvan modelinde, adenozin ve dobutamin aracılı bozulmuş koroner vazoreaktiviteyi ortaya koyan yeni bir BT metodolojisi kullanması açısından önemlidir. Sonuç olarak; non-invaziv KBTA epikardiyal koroner arterlerin farmakolojik stres ajanlarına karşı olan vazoaktif yanıtlarını değerlendirmede güvenle kullanılabilecek bir yöntemdir. Aynı zamanda, antrasiklin-ilişkili kardiyotoksisitede, adenozin-ilişkili vazodilatör yanıttaki bozulma, SVEF düşüşünden ve histopatolojik değişikliklerden çok daha önce meydana gelen, erken bir bulgu olarak öne çıkmaktadır. İleride koroner vasküler reaktivite ile ilişkili daha büyük klinik çalışmalar yapılması sayesinde, antrasiklin-ilişkili kardiyotoksisitenin oluş mekanizmasının daha da aydınlatılabileceği düşünülmektedir. |
2025 © Turkish Society of Cardiology. |