Kalp Yetersizliği Elektronik Haber Bülteni Yıl: 16 Sayı: 1 / 2024 |
Geçmiş anket sonuçları Bülten İstek Formu |
Dr. Taner Şen Hazırlayan: Dr. Taner Şen ARISE-HF Çalışması Diabetik Kardiyomiyopati (DbKMP), Tip 2 Diyabet (T2D) olan insanların %18-24'ünü etkileyen bir evre B Kalp Yetmezliği (EBKY) formudur ve şu anda onaylanmış herhangi bir tedaviye sahip değildir, bununla birlikte evre C Kalp Yetmezliğine ilerleme riski yüksektir. DbKMP'de ve diğer diyabetik komplikasyonlarda temel bir altta yatan mekanizma, poliol yolunun hiperaktivasyonudur. Hiperklinik ve iskemik koşullarda, Aldoz Redüktaz (AR) etkisiyle poliol yolunun aktivasyonu, osmotik stres, hücre ölümü ve diyabetik komplikasyonlara yol açan hücresel sorbitol birikimine neden olur. Diyabetik Kardiyomiyopati ile ilgili 6 gerçek
DbKMP tedavisinde FDA onaylı bir ilaç yoktur. AT-001, yeni bir AR inhibitörüdür. AT-001, önceki AR inhibitörlerine kıyasla artmış özgüllük, bağlanma ve seçiciliği göstermiştir ve bu da yan hedefli etkiler ve/veya etkinlik eksikliği ile ilişkilendirilmiştir. ARISE-HF çalışması, DbKMP/EBKY'li hasta grubunda AT-001'in etkinliğini ve Çalışma Dizaynı Çalışma 2 plasebo kontrollü bölümden oluşmaktadır; çalışma katılımcıları bölüm A'dan bölüm B'ye kesintisiz olarak devam etmekte ve çalışma ilacının veya plasebonun ilk dozunun uygulanmasından itibaren orijinal tedavi devam etmektedir. Çalışma metodolojisi ARISE-HF çalışması, DbKMPli hastalarda kardiyak fonksiyonel kapasitedeki azalmayı iyileştirmek veya önlemek için plaseboya karşı iki doz yeni aldoz redüktaz inhibitörünün (AT-001) güvenliğini ve etkinliğini değerlendiren küresel bir faz 3 randomize çalışmadır. DbKMP, yüksek kardiyak biyobelirteçler ve/veya kardiyak yapısal/fonksiyonel anormalliklerin varlığı ile birlikte, kardiyopulmoner egzersiz testinde (KPET) öngörülen normalin %75'inin altında tepe VO2 alımı olarak tanımlanan bozulmuş kardiyak fonksiyonel kapasite ile tanımlandı. Araştırmada, 18 Eylül 2019'dan 31 Ekim 2022'ye kadar 62 merkez hastaları taradı ve Evre B kalp yetmezliği (KY) olan ve egzersiz kapasitesi 1:1:1 azalmış 691 katılımcıyı günde iki doz plasebo, düşük doz AT-001 (1.000 mg) veya yüksek doz AT-001 (1.500 mg) almak üzere randomize edildi. Dahil edilme kriterleri
veya ≥ 40 -<60 yaş ilave 1 risk faktörü: kontrolsüz diyabet (HbA1c >7.5%), uzun diyabet süresi (≥ 10 yıl), artmış HsTnT(>15pg/ml (E) ve >10 pg/ml (K) ), obezite (VKİ>30kg/m2), renal bozukluk (eGFR <60ml/dk/1.73 m2), önceki diyabetik nöroapati veya retinopati tanısı
5.Kardiyopulmoner egzersiz testi (KPET) ile gösterilmiş
HsTnT; yüksek duyarlıklı troponin, HbA1c: Hemoglobin A1c, E; erkek, K; kadın: SVEF; sol ventrikül enjeksiyon fraksiyonu: Dışlama Kriterleri
AKS; akut koroner sendrom, PKG; perkütan koroner girişim, KABG; koroner arter bypass greftleme, KAH; koroner arter hastalığı, VKİ; vücut kitle indeksi, ALT; alanın transaminaz, AST; Aspartat transaminaz, GFR; glomeruler filtrasyon hızı, iAKR; idrar albumin kreatinin oranı, SKB; sistolik kan basıncı, DKB; diyastolik kan basıncı Birincil son noktalar sonlanımlar: Kardiyopulmoner egzersiz testi 15. Ayda ve 27. Ayda KPET İkincil son noktalar
-NT-proBNP değerlerinde değişiklik
KV; kardiyovasküler, KY; kalp yetersizliği, DbKMP'li 691 hasta çalışmaya alındı. Hastaların %50'si kadındı ve ortalama yaş 67,5 idi. Kaydedilen hastaların diyabet süresi 14 yıldı ve başlangıçta çok iyi glisemik kontrol vardı (HbA1c %6,99). Kat ılımcıların yaş ortalaması 67,5 olup %50,4'ü kadın, %82,5'i beyazdı. Ortalama vücut kitle indeksi 30,6 kg/m2, diyabet süresi 14,5 yıldı, başlangıç HbA1c %6,98'di ve %76'sında hipertansiyon vardı; çalışma kollarında yaklaşık %38'i bir SGLT2 inhibitörü veya GLP-1RA alıyordu. Sonuçlar Başlangıçtaki zirve VO2, tedavi kollarında ortalama 15,7 mL/kg/dakika idi. 15. ayda zirve VO2'deki orantılı değişimin birincil son noktası, plasebo grubunda -0,34 mL/kg/dakika (p=0,005) ile karşılaştırıldığında yüksek doz grubunda -0,03 mL/kg/dakika (p=0,21) idi. Plasebo ve yüksek doz AT-001 arasındaki LS-ortalama değişim farkının birincil son noktası 0,30 idi ve istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,19). SGLT2 inhibitörü veya GLP-1RA almayan hastaları inceleyen önceden belirlenmiş bir alt grup analizi, 15 ayda zirve VO2'nin 0,54 mL/kg/dakika azaldığını, zirve VO2'de ise 0,08 mL/kg/dakikalık bir iyileşme olduğunu buldu. Yüksek doz AT-001 (LS-ortalama fark, 0,62; p=0,04; etkileşim p değeri=0,10). Sonuçlar ayrıca düşük doz AT-001 grubu ile plasebo grubu arasında zirve VO2'nin ikincil son noktasında benzer bir düşüş (-0,29 mL/kg/dakika) olduğunu gösterdi (fark için p=0,84). Genel olarak, plasebo grubunun %41,8'inde ve yüksek doz AT-001 grubunun %36,2'sinde zirve VO2'de ≥%6'lık bir düşüş gözlendi (odds oranı [OR], 0,80; p=0,29); SGLT2 inhibitörü veya GLP-1RA almayan hastalar arasında fark sırasıyla %46,0 ve %32,7 idi (OR, 0,56; p=0,04). NT-proBNP ile ilgili olarak gruplar arasında anlamlı bir fark görülmedi.
ARISE-HF çalışmasının yorumları Birincil son noktalar istatistiksel anlamlılığın altında kalsa da, bu sonuçlarda AT-001'in diyabetik kardiyomiyopati üzerindeki etkilerini daha fazla değerlendirmeye yönelik heyecanı artıran cesaret verici sinyaller var. Bu sonuçlar aynı zamanda diyabetli hastalarda KY riskinin daha erken tanınmasına ve durum açıkça KY ilerlemeden önce tedavinin başlatılmasına odaklanmaya devam etmenin önemine de işaret ediyor. Januzzi ve arkadaşları, başlangıçta SGLT2 inhibitörü veya GLP-1RA almayan hastalarda (çalışma popülasyonunun %62’si), AT-001 tedavisinin 15 ayda daha iyi egzersiz kapasitesi ile ilişkili olduğunu yazdı (alt grup analizi). Bu bulgunun araştırma amaçlı olmasına rağmen böyle bir bulgunun dikkate değer olduğunu ve AT-001'in DbKMP'li belirli hastalarda ilgili sonuç ölçümü üzerinde bir etkiye sahip olabileceği öne sürülmektedir. Ayrıca, Kronik DM hastalarında KY riskinin azaltılmasının aciliyeti göz önüne alındığında, AT-001'in HF riskini azaltmadaki potansiyel rolü konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Referanslar
|
2008 - 2025 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir. |