Kalp Yetersizliği Elektronik Haber Bülteni Yıl: 14 Sayı: 3 / 2022


Kalp Yetersizliği ÇG
Yönetim Kurulu


Başkan:
Dr. Ahmet Çelik
Üye
Dr. Barış Kılıçaslan
Üye
Dr. Özlem Yıldırımtürk
Üye
Dr. Tolga Sinan Güvenç


Katkıda Bulunanlar:
Dr. Gizem Çabuk
Dr. Duygu İnan
Dr. Anıl Şahin
Dr. Yusuf Ziya Şener



Geçmiş anket sonuçları

Bülten İstek Formu


3--813--81

KY Bülteni - <p><strong>Dapagliflozin in Heart Failure with Mildly Reduced or Preserved Ejection Fraction (DELIVER Trial)</strong></p> (Dr. Gizem Çabuk)

Dapagliflozin in Heart Failure with Mildly Reduced or Preserved Ejection Fraction (DELIVER Trial)


Dr. Gizem Çabuk


Dr. Gizem Çabuk

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği

Sodyum-glukoz ko-transporter 2 (SGLT2) inhibitörleri ejeksiyon fraksiyonu (EF) ?%40 olan hastalarda kalp yetersizliği nedeni ile hastaneye yatış ve kardiyovasküler ölüm riskini azaltmaktadır. Ejeksiyon fraksiyonu daha yüksek olan hastalarda SGLT2 inhbitörlerinin etkisi daha belirsizdir. DELIVER çalışması, tedavi seçeneklerinin kısıtlı olduğu bir hasta grubu olan hafif azalmış ve korunmuş EF’li hastalarda dapagliflozinin kardiyovasküler mortalite ve morbidite üzerine etkisini araştırmaktadır.

DELIVER 20 ülkeden 353 merkezin katıldığı randomize, çift-kör, plasebo kontrollü bir çalışmadır. Çalışmaya 40 yaş ve üzeri, EF > %40 (daha önceden EF ? %40 olan- improved EF’li- hastalar dahil) ve semptomatik kalp yetersizliği (NYHA FK II-IV) olan 6263 hasta alınmış ve dapagliflozin (10 mg 1x1) ve plasebo kollarına randomize edilmiştir. Primer sonlanım, birleşik olarak kalp yetersizliğinin kötüleşmesi (kalp yetersizliği nedeni ile plansız yatış ve acil başvuru) ve kardiyovasküler ölümdür.

Hastaların ortalama yaşı 72 ve %44’ü kadın cinsiyette ve ortalama EF %54, %18 hastanın daha önceden EF ‘si ≤ %40’dı. Yüzde 45 hastada tip-2 DM mevcuttu. Randomizasyon sırasında %77 hasta ACE inhibitörü/ARB ya da ARNI , %83’ü beta-bloker, %43 ü MRA kullanmaktaydı. Median 2.3 yıl içinde primer sonlanım dapagliflozin grubunda 3131 hastanın 512’sinde (%16.4) , plasebo kolunda ise 3132 hastanın 610’unda (% 19.5) gerçekleşti (HR, 0.82; %95 CI, 0.73-0.92; P<0.001) (Şekil 1). Kalp yetersizliğinde kötüleşme dapagliflozin grubunda 368 hastada (%11.8), plasebo grubunda 455 hastada (%14.5) (HR, 0.79; %95 CI 0.69-0.91); kardiyovasküler nedenli ölüm sırası ile 231 (%7.4) ve 261 (%8.3) hastada ( HR, 0.88;%95 CI,0.74-1.05) gerçekleşti.

İkincil sonlanımlardan kalp yetersizliği nedeni ile toplam hastaneye yatış ve kardiyovasküler ölüm, dapagliflozin grubunda plaseboya oranla daha az olarak gözlendi (rate ratio 0.77; 95% CI 0.67–0.89). Kansas City Kardiyomiyopati Anketi ile değerlendirilen toplam semptom yükü de yine dapagliflozin kolunda daha azdı (semptom skorunda ortalama fark 2.4; 95% CI 1.6–3.2). Sonuçlar EF ? %60 ve < %60 olan hastalarda ve de önceden belirlenmiş alt gruplarda (diyabeti olan ve olmayan) da benzerdi. İlaca bağlı yan etki insidansı iki grupta benzerdi.

Sonuç olarak şu ana kadar yapılan en geniş çalışma olan DELIVER çalışmasında dapagliflozin hafif azalmış ve korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği olan hastalarda, kalp yetersizliğinde kötüleşme ve kardiyovasküler ölümden oluşan birleşik riski %18 azalttı. Bu veriler dapagliflozinin düşük EF’li kalp yetersizliği hastalarında olduğu gibi, tüm kalp yetersizliği hastalarında EF ‘den bağımsız olarak temel tedavi olarak kullanılmasını desteklemektedir.

Şekil 1: Primer sonlanım noktası: Kardiyovaskuler ölüm, kalp yetersizliği nedenli hastaneye yatış veya acil kalp yetersizliği nedenli vizit.



3--81

2008 - 2024 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir.