Kalp Yetersizliği Elektronik Haber Bülteni Yıl: 2 Sayı: 12 / 2010 |
Geçmiş anket sonuçları Bülten İstek Formu |
PEARL HF: Multicenter, randomized, double-blind, placebo-controlled, parallel-group, multiple-dose study to evaluate the effects of RLY5016 in heart failure patients. ESC 2010 Kongresi, Stokholm, İsveç, 28 Ağustos-1 Eylül 2010 Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu
PEARL HF çalışması kronik böbrek yetersizliği olan kalp yetersizlikli olgularda, K bağlayıcı polimer olan Relypsa’nın hiperkalemiyi önleyici etkisini değerlendirmek için yapılmış bir çalışma idi. Çalışmaya, spironolakton kullanma endikasyonu olan, K düzeyi 4.3-5.1 mEq/L arasında, GFR <60ml/dk, ACEI, ARB ve beta bloker almakta olan ve son 6 içinde hiperkalemi nedeniyle ACEI, ARB veya beta bloker tedavisi kesilmek zorunda kalınmış 104 kalp yetersizlikli olgu çalışmaya dahil edildi. Tüm olgulara spironolakton 25 mg başlanarak, 55 olguya RLY5016 ve 49 olguya plasebo başlandı. 2 hafta sonra potasyum düzeylerine (K <5.0 mEq/L) göre spironolakton 50 mg/gün’e çıkıldı. RLY5016 verilen grupta serum K düzeyleri azalırken, plasebo grubunda K düzeylerinde artış gözlendi (0.22 mEq/L ve +0.23 mEq/L, p<0.001). Aynı zamanda hiperkalemi (K>5.5 mEq/L) görülme oranı RLY5016 verilen grupta, plasebo grubuna göre daha az gözlendi (7% ve 25%, p=0.015). Spironolakton doz artırımına gidilen olgu oranı RLY5016 verilen olgu grubunda daha fazla gerçekleşti (91% ve 74% p=0.019). GFR azaldıkça plasebo grubunda hiperkalemi görülme oranı artış gösterirken, RLY5016 alan olgularda hiperkalemi görülme oranında bir artış dikkati çekmemekteydi. Yan etki nedeniyle ilacın kesilme oranları açısından plasebo ile aralarında belirgin fark bulunmadı (%7 ve %6). Ancak RLY5016 grubunda %6 olguda hipokalemi geliştiği gözlendi. Sonuç olarak, böbrek fonksiyon bozukluğu bulunan ve hiperkalemi riski yüksek kalp yetersizlikli olgularda RLY5016 uygulamasının hiperkalemi gelişme riskini azalttığı RAAS bloker tedavi optimizasyonunu arttırdığı söylenebilir. Ancak hipokalemi gelişim riskini azaltmak açısından doz düzeyi ile ilgili çalışmaların yapılması gerekecek gibi görünüyor. |
2008 - 2024 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir. |