|
Kalp Yetersizliği ÇG
Yönetim Kurulu
Başkan:
Dr. Özlem Yıldırımtürk
Y.K. adına Koordinatör:
Dr. Dursun Aras
Y.K. adına Koordinatör:
Dr. Bülent Mutlu
Üyeler
Dr. K. Emre Aslanger
Dr. Zübeyde Bayram
Dr. Ali Kemal Kalkan
Dr. Hakkı Kaya
Dr. Taner Şen
Yazarlar: Dr. Yüksel Çavuşoğlu
Dr. Mehmet Birhan Yılmaz
Dr. Ahmet Temizhan
|
|
Geçmiş anket sonuçları
Bülten İstek Formu
|
  KY Bülteni - Kalp Yetersizliğinde Biyobelirteçler (Doç.Dr.Mehmet Birhan YILMAZ)Kalp Yetersizliğinde Biyobelirteçler
Doç.Dr.Mehmet Birhan YILMAZ
Soru: Biyobelirteç (biomarker) nedir?
“Normal biyolojik süreçler, patolojik süreçler
veya terapötik bir işleme karşı farmakolojik cevabın göstergesi olabilen,
objektif olarak ölçülüp değerlendirilmesi yapılabilen özelliğe “biyobelirteç”
denir. Bu tanım 2001 yılında, “Biomarkers Definitions Working Group” tarafından
yapılmıştır. Bu durumda, aslında her türlü biyolojik işaret, eğer
ölçülebiliyorsa, örneğin EKG, kan basıncı, idrar tahlili vs., birer
biyobelirteçtir.Soru: Neden Kronik KY’de biyobelirteçlere ihtiyaç duyulur?
Biyobelirteçler insan vücudu kaynaklı biyolojik
sinyallerdir. Kronik KY gibi kompleks hastalıklarda, tanıyı erkenden
koyabilecek, komplikasyonları önceden fark edebilecek, tedaviyi
yönlendirebilecek ve olumsuz sonlanımları ön görebilecek şekilde hastaları risk
kategorilerine ayıran belirteçlere her zaman ihtiyaç vardır. Örnek vermek
gerekirse, DM kompleks bir hastalıktır ve bu hastalığın tanısı bir biyobelirteç
olan açlık kan şekeri (AKŞ) düzeyi ile konulmaktadır. Dahası takibi de HbA1c
denilen başka bir biyobelirteç ile yapılmaktadır. Bu iki biyobelirteç, DM tanı
ve takibini çok kolay hale getirmiştir. Artık insanlar, parmak ucundan alınan
bir örnek ile saniyeler içerisinde hastalığın tanısını öğrenebilmektedir.
Soru: Kronik KY’de kendine yer bulabilmiş biyobelirteç var mıdır?
Şu ana dek, natriüretik peptit ailesi, özellikle
B tipi natriüretik peptitler, yöntem ve içerik açısından halen eksiklikleri
olmakla birlikte, KY’de kendine hatırı sayılır bir yer edinmiştir. Asıl amaç DM
için AKŞ neyse, KY’de onu bulmaktır. Bu hedef henüz yakalanabilmiş değildir.
Natriüretik peptit ailesi (hepsinde, 7. ve 23. cysteine aminoasitinin disülfid
bağ yaparak meydana getirdiği 17 aminoasitlik halka formu vardır) içinde kendine
ilk rol biçilen biyobelirteç, B tipi natriüretik peptit (BNP, 32 aminoasit)
olmuştur. Normal şartlar altında çok az miktarda salınan bir protein olan BNP,
temelde ventrikül duvar gerilimine yanıt olarak üretilir ve salınır. ANP’nin
tersine, depolanması söz konusu değildir. Dolayısıyla ventrikül duvar gerilimi
olması durumunda, kardiyomiyositlerden salınımı için üretim aşamasından geçmesi
gerekir (preproBNP-proBNP-BNP ve NTproBNP). Ventrikül duvar gerilimi sonrası
kardiyomiyosit önce mRNA üzerinden preproBNP (134 a.a) üretir. Bu molekülden,
sitoplazmada sinyal peptidin ayrılmasıyla 108 aminoasitlik proBNP oluşur.
Sekresyon esnasında (transmembran geçiş), 1:1 oranda C-terminal BNP (1-32) ve
N-terminal fragmana (NTproBNP, 76 a.a) ayrılır. Neticede 20 dk yarı ömrü olan
biyolojik aktif BNP ve bilinen bir biyolojik aktivitesi olmayan ve 120 dakikalık
yarı ömre sahip NT-pro BNP dolaşıma salınmış olur. BNP, membrana bağlı nötral
endopeptidaz ile yıkılarak ve natriüretit peptit-C reseptörleri ile internalize
edilerek, bir miktar da renal yolla dolaşımdan uzaklaştırılır. NT-proBNP’nin
temel metabolizmasının renal yolla olduğu düşünülmektedir.
Soru: Kalp Yetersizliği tanısında B tipi natriüretik peptit ailesini
nasıl kullanılır, pratik eşik değerler var mıdır?
Teorik olarak duvar gerilimi ile sürekli ilişkisi
nedeniyle eşik değeri mutlak bir değer gibi kullanmak doğru değildir. Ancak
kullanım kolaylığı her zaman eşik değeri beraberinde getirir. Son ESC kılavuzu,
acilde KY tanısında BNP için >400 pg/ml, NT-proBNP için >2000 pg/ml düzeyini
esas almıştır. Bu düzeyler, akut pulmoner ödemde yükselmek için zaman bulamamış
olacağı akılda tutulmak kaydıyla (depolanamaz, üretilip salınması gerekir) büyük
oranda KY tanısını koydurur. BNP<100 pg/ml, NTproBNP<400 pg/ml olması
durumundaysa çok büyük olasılıkla kardiyak kökeni dışlar. Ancak bu iki eşik
değer arasında B tipi natriüretik peptitlerin tanısal değeri düşüktür (grey zone).Soru: Kalp Yetersizliğinde bol miktarda BNP salınıyorsa sentetik BNP
tedavisi neden faydalı sonuçlar veriyor?
BNP, fizyolojik olarak pek çok olumlu fonksiyona
sahip bir kardiyak hormondur. Kalp yetersizliğinde ventrikül duvar gerilimine
ikincil olarak salındığı bilinmektedir. Ancak, bir süre önce kütle
spektrofotometresi ile BNP düzeyinin ölçüldüğü bir çalışmada BNP düzeyi sıfıra
yakın olarak bulunmuştur. Çok yakın zamanda yapılan bir çalışmada da, “corin”
plazma düzeyinin KY’de azaldığı gösterilmiştir. “Corin”, proBNP (108 a.a) ve
proANP’yi hücre membranından çıkışı esnasında ikiye bölerek, biyolojik aktif ANP
ve BNP (1-32)’nin oluşumunu sağlayan transmembran bir proteazdır. Dolayısıyla,
KY’de, yüksek duvar gerilimine sekonder artmış natriüretik peptit ihtiyacı
düşünüldüğünde, bozulmuş metabolizma yolları nedeniyle, örneğin azalmış corin
aktivitesine ikincil yeteri kadar üretilemeyen BNP, yüksek dipeptidil peptidaz
IV aktivitesine ikincil etkisi daha zayıf BNP (3-32) oluşması gibi, göreceli
olarak az kalmış bir BNP durumu olabilir. Hatta bu durum sık hospitalizasyonla
da ilişkili olabilir. Bu nedenle sentetik BNP, göreceli BNP eksikliğinde,
ihtiyacı tamamlıyor olabilir.
Soru: B tipi natriüretiklerin yeni rakipleri kimler?
MR-proANP (mid regional proANP): ANP biyolojik
açıdan aktif olmasına karşın son derecede hassas ve kısa ömürlü bir moleküldür.
ProANP’de hem C hem de N terminal kısımlarından enzimatik yıkıma uğrar. Bu
molekülün orta kısmı (mid region) bu yıkıma daha dayanıklıdır. BACH çalışmasında
tanısal doğruluğu BNP kadar kuvvetli çıkmıştır. Dahası BNP’nin gri bölgesinde
daha faydalı olduğu bulunmuştur.
Copeptin:Arginin-Vazopresin’in (AVP, ADH, antidiüretik hormon) pro hormon
fazında C-terminal kısmına verilen isimdir. AVP ile eşit molar miktarda arka
pitüiter bezden, hipotansiyon, hiperozmolalite, hipoksi, asidoz ve enfeksiyona
ikincil olarak salınır. Özellikle prognostik değeri açısından önemlidir.
ProADM: (Proadrenomedullin) Adrenomedullin, kardiyak basınç ve volüm yüküne
ikincil olarak salınan kuvvetli bir vazodilatör (hipotansif) 52 aminoasitlik bir
peptittir. Orta bölge (mid region) kısmı, eşit molar miktarlarda metabolizması
esnasında oluşur ve adrenomedullin’in tersine stabil bir moleküldür. KY’de
arttığı gösterilmiştir. Mortaliteyi ön görmede natriüretit peptitlerden daha iyi
gibi gözükmektedir (BACH çalışması)
ST2: IL-1 reseptör ailesinden, çözünebilir ve transmembran izoformları olan
kardiyomiyosit gerilimine ikincil olarak salgılanan prognostik değeri bulunan
bir biyobelirteçtir.
Soru: Araştırılmakta olan moleküller neler?
Liste halen uzamakla birlikte: Chromogranin A,
Urocortin, Apelin, galectin-3, secretory sphingomyelinase, cardiotrophin-1,
cystatin c, growth differentiation factor-15, Qsox.

|